Uzun süredir gündemde olan yatay-dikey mimari tartışmasını kökünden çözecek bir kanun teklifi bugün Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) sunuluyor. AK Partili Milletvekilleri tarafından hazırlanan teklif yasalaşırsa, yüksek yapılara sınır getirilecek, kişiye özel plan değişikliği engellenecek, kaçak yapılara geçit verilmeyecek ve rant vergisinin adil paylaşımı sağlanacak. Saha çalışmaları sonrası tespit edilen sorunları çözmek için harekete geçtiklerini belirten Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, getirilecek yeni kanun ve yapılacak kanun değişiklikleriyle şehirlerin sağlıklı gelişimine önemli katkı sağlanacağına dikkat çekti. Bakan Kurum’un verdiği bilgilere göre teklifte öne çıkacak maddeler şöyle:
1) Yüksek yapıya sınır geliyor: Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da her fırsatta vurgu yaptığı yatay mimari imar planlarına da yansıyacak. Bundan sonra planlarda ‘yükseklik serbest’ tanımı yer alamayacak. Bugün geçerli olan bu madde ile inşaat yapan bir firma taban alanını düşük tutup hakkını yükseklikten yana kullanabiliyor. Ancak teklif yasalaşınca çıkılacak kata firmalar karar veremeyecek. Yeni yerleşim alanlarında ortalama 5 kat sınırı planlanırken, mevcut yapı alanlarında ise geçmişte inşa edilmiş binaların ortalama yükseklikleri dikkate alınacak. Kat sınırlarını belediye meclisleri belirleyecek. 7 Temmuz 2021 tarihine kadar imar planlarının bu taslağa göre düzenlenmesi gerekecek, aksi takdirde ruhsat verilmeyecek.
2) Kişiye özel plan yok: Parsel bazlı plan dönemi kapanacak, plan ada bazlı yapılacak. Kişi ya da kurumların talep ve çıkarlarına göre planlamanın önü kapanacak.
3) Rant kamuya gidecek: Kanun teklifi uzun yıllardır gündemde olan ve rant vergisi olarak bilinen konuya da açıklık getirecek. Yapılan planlama ile bir değer artışı varsa bu artış kişileri ya da kurumları zenginleştirmeyecek. Değer artışı kamunun olacak. Ayrıca tüm hak sahiplerinin onayıyla imar planı değişikliği yapılabilecek. Örneğin, değeri 10 lira olan bir yapı, plan değişikliği ile 30 lira olduysa 20 lira kamuya aktarılacak. Bu değer artışı, Hazine, Bakanlık, büyükşehir ve ilçe belediyesine arasında paylaşılacak. Değer artışının tespiti ise lisanslı değerleme kuruluşlarınca yapılacak.
4) Her ile farklı ceza kesilecek: Mevcutta kaçak yapılara kesilen cezada tek bir tarife var. Diyarbakır’da da aynı İstanbul’da da. Ancak illerde arsa değerleri oldukça farklı. Kanun teklifinde adil ceza uygulaması için de bir madde var. Bundan sonra arsa emlak değerleri esas alınarak adil bir sisteme geçilmiş olacak. Örneğin, 500 metrekare üzerine ruhsatsız inşa edilen iki katlı 250 metrekare müstakil bir kaçak yapıda Bayburt’ta yaklaşık 14 bin lira ceza kesilirken, Ankara Çayyolu’nda 110 bin lira, İstanbul Beykoz’da 45 bin lira, İstanbul Maslak’ta 1 milyon 360 bin lira ceza kesilecek. Mevcuttaki düzenlemeye göre her ilde yine bu tip kaçak yapıda ceza 10 bin 461 lira olarak uygulanıyor.
5) Kaçakla mücadele artacak: Muğla’da başlayan ve diğer illere yayılan kaçak yapı mücadelesinde daha etkili bir yol izlenecek. Tasarıya göre, kaçak yapıların satış ve kiralamasını engellemek için tapularına şerh konulacak. Kaçak yapıların, ilgili idarece yıkılmaması durumunda, bakanlık yıkımı gerçekleştirecek. Bu defa yıkım maliyetini yüzde 100 fazlasıyla idareden tahsil edecek.
6) Evini güçlendirme hakkı geliyor: İmar Barışına başvurup binasında güçlendirme yapmak isteyenler için de bir düzenleme yapılıyor. Buna göre, İmar Barışı’na başvurup Yapı Kayıt Belgesi alanlar, yapı denetim firmalarının kontrolünde güçlendirme yapabilecek. Vatandaş, hak kaybı olmadan belediyelerden güçlendirme ruhsatı alabilecek. Mevcutta 7 katlı bir bina güçlendirme ruhsatı istediğinde belediye, ‘hakkın 5 kat’ dediğinde binada işlem yapılamıyordu. Şimdi bu tip yapılar depreme güvenli hale gelecek.
7) İskele yapımına sınır : Teklifte yer alan önemli bir düzenleme ile kayalık olmayan, kumluk veya çakıllık özellik gösteren sahilleride kumsalların rahatça kullanılabilmesi ve doğal yapının bozulmaması amacıyla artık rekreatif amaçlı iskele yapılmayacak.
8) Evini kendi yapana harç yok: İskân Kanunu’na göre vatandaş kendi iş gücü ve nakdi takviyesi ile yaptığı konutlar için harç ödemeyecek. Her türlü izin ve hizmet bedelinin ilgili idareler tarafından alınmayacağına ilişkin düzenleme yapılacak.
9) Köy hayatı korunacak: Köy olarak kullanıldığı bilinen ancak 1992 yılında yapılan düzenleme ile kıyı kanunu kapsamında kalan yapıların korunması ve oradaki hayatın devamlılığının zorlaştığı biliniyor. Bu nedenle, Kıyı Kanunu’nda yapılan düzenleme ile 1992 tarihinden önce yapılmış köy yerleşme alanlarının sahil şeridinde kalan kesimlerinin köy hayatının ve yöreye özgü dokunun devamlılığının sağlanabilmesi amacıyla bu alanlardaki mevcut yapıların yöreye özgü mimariye uygun olarak cephe onarımının veya değişikliğinin, can ve mal kaybının önlenebilmesi için güçlendirilmesinin yapılabilmesinin önü açılacak.
10) Mülkiyet hakkına koruma: İmar planları ve imar planlarına dayanılarak yapılan uygulama işlemleriyle mülkiyet hakkına ilişkin idarelerce düzenlemeler yapıldığından bu tür işlemlere karşı açılan davaların uzun sürede sonuçlanması; en temel haklardan olan mülkiyet hakkını zedeliyor. Bu bağlamda, söz konusu davaların hızlı bir şekilde sonuçlandırılması için ivedi yargılama usulüne tabi olması düzenlenecek.