Hayatınız boyunca mutlaka en az bir kez, insanlığın Dünya'yı nasıl yok ettiği hakkında bir haber duymuş ya da görmüşsünüzdür. Dünya, yavaş yavaş bir uçuruma doğru sürüklenmekte ve gezegenimizi araştıran zeki insanların hepsi bunun doğru olduğunu söylüyor zira Dünya'yı daha kötü hale getirmeden duramıyoruz.

Denizleri plastikle dolduruyor, ölü dinozorları yakıp onlarla ısınıyor ve araçlarımızın hareket etmesini sağlıyoruz. Tüm bunların üstüne yeryüzü şekilleri ile oynuyor onları sürekli değiştirip bozuyoruz. Bunların gerçekten hiçbir sonucu olmayacağını düşünmediniz değil mi?

Dünya'nın yok oluşu:

Gezegenimizi nasıl mahvettiğimiz ile ilgili onlarca araştırma yapılıyor. Son yapılan araştırmalara göre yakın geçmişimizde yaptığımız şeyler bunun sadece küçük bir bölümü. Görünen o ki insanlık, Dünya'yı yaklaşık 4,600 yıl ya da biraz daha uzun süredir yıpratıyor. Science dergisinde bu hafta yayımlanan araştırmaya göreyse Dünya’nın bitki örtüsündeki yıpranma insanlığın tarıma ilk başladığı günden beri mevcut.

Yüzlerce polen fosili üzerinde yapılan derinlemesine araştırmaya göre bir zaman çizelgesi çıkartıldı ve bu çizelge ile 18.000 yıl önceye gidildi. Bu kadar çok fosilden alınan bilginin işlenmesinden sonra dünyanın ne zaman bozulmaya başladığı bulundu.

Buzul Çağı sonrası neler oldu?

Tam 1181 fosil ile yapılan çalışmaya göre değişimin Buzul Çağı’ndan hemen sonra Geç Holosen olarak adlandırılan çağlarda başladığı anlaşıldı. Buzul Çağı hem olayların biraz daha hızlanmasını sağladı hem de arkasından gelen dönemde insanlık tarımın muazzam gücünü keşfedip doğayı tarım alanları için yavaşça yıpratmaya başladı.

Ortaya çıkan bilgiler hem şaşırtıcı hem de oldukça dehşet verici. Araştırmacıların verdiği bilgilere göre insanlık Dünya'yı fosil yakıtlar ve denizlere plastik atmaktan çok daha önce bozmaya başladı. Ancak eğer bu yaptıklarımızı kontrol altında tutabilseydik belki de o “bardağı taşıran son damla” hiç olmayacak ve her şeyi düzeltebilmek için şansımız olacaktı.

Şimdiyse insanlığın kendisine yapabileceği en büyük iyilik bir an önce plastikleri ve diğer organik olmayan maddeleri doğaya bırakmaktan vazgeçmesi ve temiz enerji kaynaklarına yönelmesi gibi görünüyor.

webtekno