Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Cahit Turhan bir açıklama yaptı ve "İstanbul Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere ilçe belediyeleri ve kamu kurumları da olmak üzere toplamda 52 kurumun olumlu görüşünü aldık." dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Kongre Merkezi'nde düzenlenen Hizmet İhracatçıları Buluşması'nda, "İnşallah önümüzdeki haftalarda ihaleyi yapıyoruz ve Kanal İstanbul'a başlıyoruz. CHP ne yaparsa yapsın biz bunu yapacağız" dedi. Erdoğan proje ile ilgili olarak ayrıca, "Çevreci özelliği var, Kanal İstanbul'un özellikle Türkiye'ye kazandıracağı haklar var. Boğaz'da kaç kez yalılara kuru yük gemileri çarpmıştır. Bu çevreye tehdittir. Kanal İstanbul ile bu tehditler yok seviyesine geleceği gibi ülkemize ciddi manada bir getirisi olacaktır." açıklamasında bulundu.
Erdoğan, bir başka açıklamasında ise "Bir İstanbul boğazımız var. Siz Independenta olayını unutuyor musunuz? Hepsinden öte Montrö Anlaşması Türkiye'ye ne kazandırmıştır ne kaybettirmiştir? Bunu hiç düşündünüz mü?" dedi.
Erdoğan ve İmamoğlu arasında polemik
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu ise Kanal İstanbul için "cinayet projesi" ifadesini kullanıyor.
İmamoğlu, en son proje ile ilgili olarak, "'Ya Kanal, Ya İstanbul' Bu kadar net, bu kadar önemli bir karar. Bizden önceki yönetimin imzası bulunan Kanal İstanbul İşbirliği protokolünden çekiliyoruz." dedi.
Ancak İmamoğlu'nun bu açıklamaları, Erdoğan ile aralarında bir tartışmanın ortaya çıkmasına yok açtı.
Erdoğan, İmamoğlu'na yönelik olarak, "Çıkmış İstanbul'a böyle bir kanal gereksiz diyor. Bunun kararını verme yetkisi sana ait değil. Biz bunun kararını verdik. Senin böyle bir yetkin yok, bu İBB Meclisi'ne aittir. Adımlarımızı attık atıyoruz, yola kararlı bir şekilde devam ediyoruz. Biz bu işi yapacağız. Kurumların görevi, devletin adlığı karara uygun şekilde kendi sorumluluk alanlarında üzerlerine düşeni yapmaktır. Görevini ihmal eden hesabını millete ve hukuka muhakkak verecektir."
İmamoğlu ise bu sözlere cevaben, "Hesap veremeyeceğim tek şey; İstanbul için cinayet dediğim Kanal İstanbul'un başlatılması konusu olur" dedi.
"Çılgın proje" şeklinde de adlandırılan projeye ilişkin bilinenleri derledik.
Projeyi kim, ne zaman açıkladı?
Kanal İstanbul projesini 27 Nisan 2011'de dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'da düzenlenen bir konferansta kamuoyuna açıkladı.
Erdoğan projeyi tanıtırken, ''Panama Kanalı, Süveyş Kanalı ve Yunanistan'daki Corinth Kanalı ile kıyas dahi kabul etmeyecek yüzyılın en büyük projelerinden biri için bugün kolları sıvıyoruz'' dedi ve projenin tamamıyla milli kaynaklardan karşılanacağını belirtti.
Erdoğan konuşmasında, ''kanaldan dünyanın en büyük gemilerinin geçebileceğini, kanal üzerine inşa edilecek köprülerle kara ve demiryolu ulaşımının hiçbir kesintiye uğramayacağını ve üçüncü köprünün bağlantı yollarının da bu kanal üzerinden geçeceğini" söyledi.
Kanal İstanbul projesi için "en büyük hayalim" diyen Erdoğan, proje ile İstanbul Boğazı'ndaki trafiğin azalacağını ve Boğaz'daki riskin en aza indirileceğini belirtti.
Projeyle ne hedefleniyor?
Basına "çılgın proje" ismiyle yansıyan proje, Karadeniz ile Marmara Denizi arasında yapay bir su yolunun açılmasını öngörüyor.
Tasarlanan kanalın uzunluğu 40 kilometre; genişliği 150 metre, derinliği ise 25 metre.
Projenin hayata geçirilmesi halinde, kanalla birlikte İstanbul Boğazı tanker trafiğine tümüyle kapanacak.
İstanbul'da iki yeni yarımada, yeni bir de ada oluşacak.
Kanal İstanbul'un çevresinde kurulacak yeni yerleşim alanı, 453 milyon metrekareyi kapsayacak.
"Yeni Şehir" olarak adlandırılan bu bölgede Kanal İstanbul'un oluşturduğu 30 milyon metrekare dışındaki alanlar şu şekilde paylaştırılacak:
- 78 milyon metrekare üzerine bir havaalanı
- 33 milyon metrekare üzerine Ispartakule ve Bahçeşehir
- 108 milyon metrekare üzerine yollar
- 167 milyon metrekare üzerine imar parselleri
- 37 milyon metrekare üzerine ortak yeşil alanlar
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu proje için ne diyor?
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, konuyla ilgili yaptığı son açıklamada, Kanal İstanbul için "cinayet projesi" ifadesini kullandı.
Deprem Çalıştayı'nda yaptığı konuşmada projenin çevrenin yanı sıra deprem açısından da riskler içerdiğine dikkat çeken İmamoğlu, "Bu ucube projeyle, ülkenin deprem riski en yüksek bölgesine 8 milyon hapsedilmiş olacak. Deprem anında bu denli yüksek bir nüfusu başka bir coğrafyaya nakledecek hiçbir devlet yoktur dünyada" dedi.
İmamoğlu, projenin şimdilik yaklaşık 75 milyar dolara mâl olmasının öngörüldüğünü ve bunun yerine ülkede birden fazla başka cazibe merkezleri üretilebileceğini söyledi:
"Özetle bu proje İstanbul'a bir ihanet projesi bile değildir. Resmen bir cinayet projesidir. İstanbul için gereksiz bir felaket projesidir. Bu proje bittiğinde İstanbul bitmiş olacak."
"Kanal İstanbul projesinin yüzde 30 civarında su havzalarını yok edeceği, İstanbul için ne kadar gereksiz ve ne kadar riskli bir proje olduğunun da ayrı bir ispatıdır" dedi.
İmamoğlu, yapılan araştırmaya göre, İstanbulluların Kanal İstanbul hakkında neredeyse hiç bilgi sahibi olmadığını da söyledi:
"Etkisi, üreteceği tahribat, neye mal olacağı konusunda, faydaları ve dezavantajları konusunda hiçbir bilgileri yok. Dünyayı, ekosistemi, iklimi, depremi her yönüyle etkileyecek, nüfusu, yapılaşmayı, rantı derin etkileyecek bir konunun yüzeysel geçiştirilip, 'Biz ihaleye çıktık' denecek bir süreç olmadığının altını çiziyoruz."