İngiltere'de yapılan büyük bir araştırma, hava kirliliğindeki küçük artışların yaşa bağlı makula dejenerasyonu (AMD) ve geri dönüşü olmayan görme kaybı riskini artırdığını ortaya koydu. Bilim insanları, yüksek kan akışına sahip gözlerin özellikle havadaki kirliliğe sebep olan partiküllere karşı çok duyarlı olduğunu ve hava kirliliğinin yüksek olduğu şehirlerde körlüğün daha yaygın olduğunu belirtti.
116 BİNİ AŞKIN KİŞİ İNCELENDİ
İngiltere'de London College Üniversitesi tarafından yapılan çalışma kapsamında yaşları 40 ile 69 arasında değişen 116 bini aşkın kişinin verileri incelendi. Çalışmayla hava kirliliği ile AMD teşhisi ve görme kaybı arasında arasındaki ilişki ilk kez ortaya konuldu.
British Journal of Ophthalmology dergisinde yayımlanan çalışmada, havadaki kirlilik partüküllerine maruz kalmadaki küçük bir artışın, AMD riskini yüzde 8, daha büyük kirlilik partiküllerinde ve nitrojen dioksitteki küçük değişikliklerin ise görme kaybı riskini yüzde 12 artırdığı ortaya konuldu.
DÜNYADA AMD'DEN MUZDARİP 200 MİLYON KİŞİ VAR
Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) verilerine göre AMD, yüksek gelirli ülkelerde 50 yaş üstü insanlar arasındaki geri döndürülemez körlüğün önde gelen nedenini oluşturuyor ve dünya genelinde bu durumdan muzdarip 200 milyon kişi bulunuyor.
Bununla birlikte, AMD için en büyük risk faktörlerinin genetik yatkınlık, sigara ve obezite gibi sağlık sorunları oluşturuyor. Ancak, araştırmacılar, iklim değişikliği nedeniyle hava kirliliği etkisinin gelecekte daha önemli hale geleceğini ve genetiğin aksine, doğru politikalarla kirli hava seviyelerinin azaltılabileceğini söyledi.
DÜNYA NÜFUSUNUN YÜZDE 90'I KİRLİ HAVA SOLUYOR
Diğer taraftan, hava kirliliği, giderek artan sayıda hastalıkla bağlantılı hale geliyor ve DSÖ, dünya nüfusunun yüzde 90'ının kirli hava ile yaşadığını belirtiyor. 2019'da yapılan küresel bir inceleme, solunan parçacıklar vücutta dolaşıp iltihaplanmaya neden olduğu için hava kirliliğinin insan vücudundaki her organa zarar verebileceği sonucuna vardı.
VAKALARIN GELECEK YILLARDA ARTMASI BEKLENİYOR
London College Üniversitesi'nden Profesör Paul Foster, "Orantılı olarak, diğer faktörler kontrol altına alındıkça hava kirliliği daha büyük bir risk faktörü olacak. Ancak, insanlar kapılarını kapatıp 'Dışarı çıkamam çünkü dışarıda hava kirli' şeklinde düşünmemeli. Çalışmamız, insanlara onların yaşam tarzında yapabilecekleri seçimler için kullanabilecekleri bilgiler veriyor. Örneğin, dizel motora sahip bir araç satın almak yerine elektrikli bir arabaya geçmek için bu durum iyi bir neden olabilir" ifadelerini kullandı.
Çalışma ekibinin bir parçası olmayan Leeds Üniversitesi'nden Profesör Chris Inglehearn, "İngiltere merkezli bu çalışma, trafikle ilgili kirlilik konusunda Tayvan'da yapılan 2019 tarihli bir araştırmaya benziyor. Bu iki bağımsız çalışmanın benzer sonuçlara varması gerçeği, hava kirliliğinin yarattığı tehlikenin gerçek olduğuna dair daha fazla güven veriyor" değerlendirmesinde bulundu.