Denizli'deki Karaçay Deresi'nden zehir akıyor iddiası

Denizli'deki Karaçay Deresi'nden zehir akıyor iddiası

Denizli’de kumaş boyama fabrikalarının Büyük Menderes’e akan bir dereyi kirlettiğini iddia vatandaşlar kokudan ve görüntüden rahatsız olduklarını belirtti. Bölgedeki kumaş boyama fabrikalarının atıkları dereye dökülüyor. Kesif bir kokunun yayıldığı derenin suyu ile tarla, meyve bahçeleri de sulanıyor.

Denizli’de Goncalı Mahallesi’ndeki yağmur sularının dışarı aktarılmasını sağlayan ve aktığı yatak boyunca kaynaklardan beslenen Karaçay Deresi'nin, Merkezefendi ilçesi Kumkısık Mahallesi'nde bulunan yaklaşık 7 kumaş boyama fabrikasının zararlı atıkları yüzünden kirlendiği iddia edildi. Daha önce temiz akan deredeki suyun, fabrikalardan sonra simsiyah aktığı ileri sürüldü. Derede herhangi bir canlı türü ise bulunmuyor. Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından kanala dönüştürülen derenin, geçtiği güzergahtaki mahalle sakinlerini mağdur ettiği ve tarım arazilerine zarar verdiği öne sürüldü. Gözle görünür derecede siyah olan dere suyunun büyük çoğunluğu tarımda kullanılan Büyük Menderes Nehri'ne akıyor. Bölge sakinleri Menderes’ten sulanan tarım arazilerinin, kirli su ile beslendiğini ileri sürdü. Zararlı atıklar ve mahallelerin ortasından geçen kirli dere nedeniyle mağdur olan Pamukkale ilçesi Goncalı Mahallesi sakinleri, derenin kokusundan ve görüntüsünden kurtulmak istiyor.

"Fabrikalar yapılmadan önce içilecek derecede temizdi"

Mahalle sakinlerinden Remzi Koyuncu, suyun temiz akması için derenin yukarısında bulunan fabrikaların birleşip devlet desteği ile toplu bir arıtma sistemi kurmaları gerektiğini söyledi. Dereden gelen kokudan rahatsız olduklarını kaydeden Koyuncu, fabrikalar yapılmadan önce suyun balık tutulacak ve içilecek şekilde temiz olduğunu belirtti.

"Kanserden ölen kişi sayısı arttı"

Yusuf Açıkgöz isimli vatandaş ise, fabrikalar yapıldıktan sonra bölgede kanser hastalığından ölen kişi sayısının çoğaldığını öne sürdü. Dereye, fabrikalarda bulunan arıtma cihazlarının atık pis sularının salıverildiğini belirten Açıkgöz, bunu özellikle havanın kapalı olduğu yağmurlu havalarda yaptıklarını kaydetti. Kokudan rahatsız olduklarını da ifade eden Açıkgöz, koku nedeniyle evlerinin dışında, kahvehanede ve piknik alanında oturamadıklarını söyledi.

"Arıtma cihazları tam kapasite çalışmıyor"

Açıkgöz, fabrikalardan önce temiz olan suyun kumaş boyama fabrikaları çalıştığında her gün farklı renklerde aktığını ifade etti. Açıkgöz, suyun boyahaneler çalışmadığı günlerde temiz aktığını aktardı. Kumaş boyama fabrikalarında artıma sisteminin bulunduğunu ancak tam kapasite çalıştırılmadığını iddia eden Açıkgöz, fabrikaların 20 ton suyu arıtıp 160 ton arıtılmamış suyu dereye bıraktığını söyledi.

"Menderes’i ve tarım ürünlerini zehirliyor"

Suyun Büyük Menderes'e aktığını ve Aydın’ın ilçelerinde tarımda kullanıldığını belirten Hüseyin Akkar da, "Bu su arazide kullanılınca, tüm meyve ve sebzeler zehirleniyor. Bazen lağım bırakıyorlar, o zaman derenin etrafı komple kokuyor" dedi.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER