Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütünün (FAO) 1971 yılında 21 Mart tarihini Dünya Ormancılık Günü ilan ettiğini belirten Karacabey, 1975'ten beri Türkiye'de de bu günün kutlandığını, 21-26 Mart'ın da Orman Haftası olarak kabul edildiğini dile getirdi.
Karacabey, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle toplu etkinlikler düzenleyemediklerini hatırlatarak, orman bilincinin artırılmasına yönelik olarak 28 bölge müdürlüğü ile bazı illerde, eğitim kurumları öncülüğünde çeşitli fidan dikimi ve dağıtımı programları yaptıklarını söyledi.
Ormanların değerinin, iklim değişikliği ve küresel ısınmanın etkilerinin artmasıyla çok daha fazla anlaşıldığına işaret eden Karacabey, şöyle konuştu:
"Ormanlar bir ülkenin, bir milletin malı değil tüm dünyanın ortak değeri haline geldi. Bugün, temiz, solunabilir havanın ve içilebilir suyun en önemli depo kaynağıdır. Ormanlar azaldıkça, kaliteli, solunabilir havamız ve içilebilir sularımız da azalmaktadır. Orman varsa hayat vardır. Bu neden ormana ve doğaya adanmış her gün ve hafta toplumsal farkındalığın artırılması açısından büyük önem taşımaktadır."
"1999'DAN SONRA ORMAN VARLIĞINDA OLAĞANÜSTÜ BİR ARTIŞ SAĞLANDI"
Karacabey, dünya genelinde orman varlığının sürekli azaldığına ilişkin bir algı olduğunu ancak Türkiye'de bunu tersine çevirdiklerini belirterek, son 20 yılda ormanlık alan varlığını 2,1 milyon hektar artırdıklarını bildirdi.
Yıllar itibarıyla bakıldığında özellikle 1999'dan sonra orman varlığında olağanüstü bir artış sağlandığını dile getiren Karacabey, orman varlığının, ağaçlandırma, erozyonla mücadele, rehabilitasyon çalışmaları ve çeşitli eylem planlarıyla her sene düzenli olarak arttığını ifade etti.
Türkiye'nin bu başarısının FAO tarafından 5 yılda bir hazırlanan Küresel Orman Kaynakları Değerlendirmesi (FRA) raporuyla da tescillendiğini bildiren Karacabey, rapora göre ülkelerin orman varlığı açısından yapılan sıralamada Türkiye'nin 46'ncılıktan 27'nciliğe yükseldiğini söyledi.