FAO, 'Akdeniz ve Karadeniz Balıkçılığının Durumu 2020' raporunu hazırladı. Akdeniz ve Karadeniz'e sınır ülkelerin balıkçılık sektöründeki faaliyetlerinin geniş olarak ele alındığı raporda, hassas türlerin de hedef dışı avlanmasının büyük bir sorun olduğuna dikkat çekildi.
KİRLİLİK TEHDİDİ
Antik çağlardan beri Akdeniz ve Karadeniz'in balıkçılık açısından önemine değinilen raporda, günümüzdeki balıkçılık türleri endüstriyel, yarı endüstriyel ve küçük ölçekli balıkçılık faaliyetleri olarak sıralandı. İki denizde son verilere göre 1,2 milyon ton yıllık üretim olduğu belirtilen raporda, Akdeniz ve Karadeniz'in sürdürülebilirliğini çok sayıda faktörün tehdit ettiği, insan kaynaklı artan kirlilik dahil habitat bozulması, göçmen türler, aşırı avlanma ve iklim kaynaklı değişikliklerin olumsuz etkilerine işaret edildi.
90 BİNE YAKIN BALIKÇI
İki denizde yüzde 60'ını Türkiye, Tunus, Yunanistan ve İtalya'nın oluşturduğu 87 bin 600 balıkçı teknesinin faaliyet gösterdiği anlatılan raporda, bu teknelerin yüzde 83'ünün küçük ölçekli olduğu belirtildi. 71 bin 400'ü balıkçı gemisi, 6 bin 700'ü demersal trol tekneleri, 4 bin 300'ü gırgır ve pelajik trol tekneleri ve kalanının diğer tekne türleri olduğu aktarıldı.
İLK SIRADA TÜRKİYE
Rapordaki diğer veriler şöyle; 2016-2018 verilerine göre Akdeniz ve Karadeniz'de yıllık ortalama 1 milyon 175 bin 844 ton balık avlandı. Türkiye 274 bin ton ve yüzde 23.3 pay ortalama ile ilk sırada. Ardından 178 bin 700 ton ve yüzde 15.2 pay ortalama ile İtalya, 103 bin ton ve yüzde 8.8 pay ortalama ile Cezayir geliyor. 333 bin 340 ton hamsi ve 185 bin 700 ton sardalya ise en çok avlanan balık türleri. 788 bin tonu Akdeniz, 387 bin 844 tonu Karadeniz'e ait.
EKONOMİK DEĞERİ
İki denizde balıkçıların ilk elden satış değeri ise 9.4 milyar dolar tahmin ediliyor. Sektörün ilk satış değerinden sonraki süreçte nihai tüketiciye ulaşana kadarki süreçte oluşturduğu ekonomik değerin ise yaklaşık 41,7 milyar dolar olduğu düşünülüyor. 785 bin kişinin istihdam edildiği, Akdeniz ve Karadeniz'de her 1000 kıyı sakininden birinin balıkçı olduğu belirtildi.
EN BÜYÜK TEHLİKE DİP TROLÜ
Raporda özellikle dip trol avcılığı başta olmak üzere aşırı avcılığın yanı sıra, hassas türlerin hedef dışı avlanmasının büyük bir sorun olduğu vurgulandı. 2018 verilerine göre, yaklaşık 230 bin ton, toplam avın yüzde 18'inin avlanmaması gereken türlerden oluştuğu açıklandı. Bunun 45 bin tonu Karadeniz'de. Bunda ilk sorumlu olarak ise dip trol balıkçılığı gösterildi.
AVLANMAMASI GEREKEN TÜRLER
Rapora göre 'ıskarta' olarak da gösterilen hedef dışı avcılıktan en fazla etkilenen türlerin başında deniz kaplumbağaları geliyor. Ardından köpek balıkları ve vatozlar, deniz kuşları ve deniz memelileri sıralanıyor. Bu hassas grupların türleri ise caretta caretta, kum köpek balığı, pürüzsüz tazı köpek balığı ve diğer köpek balıkları ve vatozlar arasında blackchin gitar balığı.
YUNUSLAR VE DENİZ KUŞLARI
Deniz memelisi türleri Akdeniz'de çizgili yunus ve Karadeniz'de liman domuz balığı. En çok tehdit edilen deniz kuşları Avrupa'da, Balear yelkovanı ve Yelkouan Shearwate. Her ikisinin de endemik ve savunmasız türler olduğu belirtildi.
COVID-19 ETKİLEDİ
Raporda, 1988'de iki denizde yıllık avlanan balık toplamının 1 milyon 788 bin tona kadar çıktığı, günümüze doğru giderek azaldığı vurgulandı. Raporda, avlanan balıkların 633 bin tonunu ringa, hamsi ve sardalyanın oluşturduğuna yer verildi. Mart 2020'nin başından beri ise Covid-19 salgınının, balıkçılık sektörünü ciddi düzeyde olumsuz etkilediği vurgulandı.