İklim değişikliği yoksulluğu artıracak!

Dünya Bankası Türkiye Ülke Direktörü Auguste Tano Kouame, geçen yıl olduğu gibi bu yıl da çevrimiçi düzenlenen Forum İstanbul'da yaptığı konuşmada, iklim değişikliğinin dünya için çok büyük bir sorun olduğuna işaret ederek, "Yapılan analizlere göre sadece iklim değişikliği nedeniyle yüz milyonlarca insan yoksulluğa sürüklenebilir" dedi.

İklim değişikliği yoksulluğu artıracak!

Dünya Bankası Türkiye Ülke Direktörü Auguste Tano Kouame, 'Yarını Anlamak' ana temasıyla çevrim içi düzenlenen Forum İstanbul kapsamında "Yaşamsal Önceliğimiz: İklim Krizi ve Döngüsel Ekonomi" başlıklı panelde yaptığı konuşmada, iklim değişikliğinin dünya için çok büyük bir sorun olduğunu vurgulayarak, bu problemin gezegen ve insanlık için yol açacağı sorunları anlattı. Yapılan analizlere göre sadece iklim değişikliği nedeniyle yüz milyonlarca insanın yoksulluğa sürüklenebileceğini belirten Kouame, bu problemin; doğal afetlere, hava kirliliğine, gıda sıkıntısına, verimliliğin düşmesine, çatışmalara ve göçlere neden olacağını söyledi.

Dünya yaşanmaz hale gelebilir

İklim değişikliği nedeniyle sadece yoksulluğun yaşanmayacağını, sürdürülebilir ekonomilerde sıkıntıların baş göstereceğini, gezegenin yaşanamaz hale geleceğini aktaran Kouame, bu problemin gelecek nesiller için de büyük bir tehdit olduğunu vurguladı. Sera gazı salınımının azaltılmasının önemine işaret eden Kouame, tüm ülkelerin bu konuda harekete geçmesi gerektiğini, sera gazı emisyonlarının azaltılması noktasında karbon fiyatlandırmasının büyük önem arz ettiğini söyledi. Kouame, karbon fiyatlandırmasının, karbon emisyonu gerçekleştiren kurumların düşük karbon ekonomisine geçişini özendirmek için önemli bir işlevi bulunduğunu kaydetti.

Ekonomisi zayıf ülkelere yardım edilmeli

Kouame, iklim değişikliğiyle mücadelede ilk zamanlarda yatırım ve fedakârlık gerektiğini ancak bu mücadelenin uzun dönemli büyük faydaları olacağını aktardı. Daha yaşanabilir bir dünyayı gelecek nesillere bırakmak için yapılması gerekenler olduğunu belirten Kouame, "Yoksul, az gelişmiş ve gelişmemiş ülkeler var. Onlar, iklim değişikliğiyle mücadele noktasında bazı yatırımları yapamayabiliyor. Düşük ve orta gelirli ülkelere bu konuda yardım edilmesi lazım" diye konuştu. Kouame, ülkelerin, 2025'e kadar yıllık minimum 100 milyar dolarlık bir meblağın iklim değişikliğiyle mücadele için ayırması konusunda çalışacağını bildirdi. Dünya Bankası'nın bu konudaki çalışmalarına değinen Kouame, "Dünya Bankası olarak 25 milyar dolarlık bir meblağın gelecek 5 yılda iklim değişikliğiyle mücadeleye ayrılması için çalışacağız. Sonrasında bu finansmanın artırılması için çalışmalar yapılacak. Burada sadece kamunun finansmanı yeterli değil, özel sektör de iklim değişikliğiyle mücadele ve emisyon azaltıcı önlemler için çalışmalı" şeklinde konuştu. Karadeniz'in önemine işaret eden Kouame, Dünya Bankası'nın Türkiye önderliğinde Karadeniz'in yeşil olması için kıyıdaş ülkelerle çalışmalar yürüttüğünü söyledi.

Geçen yıl 30 milyon insan afetler nedeniyle göç etti

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) Kıdemli Yatırım Danışmanı ve Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Barış Karapınar ise son 20 yılın 19'unun çok sıcak geçtiğini, 1860'lardan bu yana ortalama sıcaklıkların 1.2 derece arttığını, bunun devam etmesi halinde geri dönülemez sıkıntılar yaşanabileceğini anlattı. Sera gazı emisyonlarının iklim değişikliğine neden ana etkenlerden olduğunu belirten Karapınar, Covid-19 nedeniyle geçen yıl emisyonlarda yüzde 8 azalış yaşansa da bunun karbondioksit salınımını etkilemediğini söyledi. Emisyonların yüzde 80'inin G20 ülkelerinden kaynaklandığını ifade eden Karapınar, en çok emisyonu Çin, ABD, AB, Hindistan ve Rusya'nın oluşturduğunu bildirdi. Kuraklığın arttığını ve bu konuda acil harekete geçilmesi gerektiğini vurgulayan Karapınar, "Son 40 yılda, 1980'den bu yana hava ve iklim felaketlerinin yol açtığı kayıplar 4 trilyon 200 milyar dolara karşılık geliyor. Bir başka önemli etki de insanların yerinden olması. Hava ve iklim değişikliği insanları yerinde ediyor. Geçen yıl 30 milyon insan, hava ve iklim kaynaklı afet ve felaketler nedeniyle kaçmak, göç etmek zorunda kaldı" şeklinde konuştu.

Doç. Dr. Barış Karapınar, Türkiye'nin, geçen Aralık ve Ocak aylarında, 2008'den bu yana en kurak ve en yağışsız dönemi yaşadığını belirterek, harekete geçilmemesi ve bugüne kadar yapılanlara devam edilmesi halinde ülkenin bundan daha çok etkileneceğini söyledi.

Evrim Hüsem

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER