Bu çalışma daha önceki araştırmaların sonuçlarını doğruluyor. İklim değişikliğinin yarattığı kuraklıklar, seller ve diğer aşırı iklim olayları, tarımda verimi düşürüyor. Tarım ürünlerinin yalnızca miktarı değil, içindeki besleyici bileşenlerin de kalitesi azalıyor. Çalışmanın öncekilerden farkı, iklim değişikliği kaynaklı yetersiz beslenme yüzünden ölme riskinin iki katına çıkabileceğine dikkat çekmesi.
Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Programı yetkililerinden Richard Choularton bu konuda şu açıklamayı yaptı: "Bu kötü gidişat yetersiz kalori almakla ilgili değildir. Mikro-besinler olmadığı takdirde kalori bir anlam taşımaz. Bilişsel ve fiziksel gelişim tamamen doğru beslenmeyle ilgilidir."
Herkese Bilim Teknoloji'de yer alan habere göre, yetersiz beslenmenin ana nedeni sağlıklı besin miktarındaki azalma. Araştırmacılara göre ortalama olarak meyve ve sebze tüketimi iklim değişikliğine bağlı olarak 2050 yılı civarında yüzde 4 oranında azalacak. Bu azalma en fazla Batı Pasifik bölgesindeki düşük-orta gelir grubunu etkileyecek; ancak dünyanın dört bir yanındaki yüksek gelir grubu da bu olumsuzluktan nasibini alacak.
Çalışma ayrıca açlığa bağlı ölümlerin daha çok Güneydoğu Asya ve Afrika’da meydana geleceğini öngörüyor. Bu etki şimdiden bu bölgelerde hissediliyor. Doğu ve Günel Afrika’daki kuraklık yüzünden bu yıl bir milyon çocuk açlık çekiyor. Bu bölgelerde yiyecek fiyatları aşırı yükseldi ve pek çok çiftçi yeterince ürün alamadı. Oxfam International yöneticilerinden Heather Coleman, “En yoksul kesimden gelen aileler gelirin en büyük kısmını yiyeceğe harcıyor” diyor.
Çalışmayı yürütenler, siyasileri Paris Antlaşması’nda alınan kararlar doğrultusunda sera gazı emisyonlarını azaltmaya çağırıyor. Paris hedefine ulaşmakta zorlansalar bile hükümetlerin, yetersiz beslenmeyi azaltacak başka önlemler de alabileceğine dikkat çeken bilim insanları, yiyeceklerin ziyan edilmesi –ABD gibi gelişmiş ülkeler yenilebilir nitelikteki yiyecekleri çöpe atıyor- konusuna çare bulunmasını istiyor.
Columbia Üniversitesi’ne bağlı Lamont-Doherty Dünya Gözlemevi paleoiklim uzmanlarından Peter deMenocal De- Menocal, iklim değişikliğinin ekosistemleri etkilediğine dikkat çekiyor. Söz gelimi, okyanusların insanların protein gereksinimlerinin yaklaşık yüzde 20’sini karşıladığını, ancak iklim değişikliğinin okyanuslarda yol açtığı asitlenme nedeniyle istiridye, yengeç ve mercanların da aralarında yer aldığı, binlerce canlı türünün koruyucu kabuklarını oluşturamadıklarını ve bunun da sonuçta besin ağına zarar verdiğini belirtiyor.
Kuzey enlemlerinde, kısmen sıcaklıkların daha yüksek olması ve kısmen de karbondioksit artışı, bitkilerin gelişimine yardımcı olması nedeniyle, soya ve buğday yetiştiriciliğinde geçici bir canlanma meydana getirebilir. Ne var ki, 2 derece santigratlık bir artışa erişildiğinde, soya ve buğdayın gelişmeleri de sekteye uğrayabilir.
Güncelleme Tarihi: 24 Aralık 2020, 01:17