Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilen '8 Haziran Dünya Okyanus' günü nedeniyle Türk Deniz Araştırmaları Vakfı (TÜDAV) tarafından internet üzerinden 4 ayrı oturumda gerçekleşecek panel düzenlendi. 30 bilim insanı, kaptan, dalgıç ve deniz sektöründe çalışanların katılacağı yarın 10.00'da başlayacak panelde biyo-çeşitlilik, iklim değişikliği, korunması gereken türler, deniz sektörünün sorunları tartışılacak.
"DENİZLERİN KORUNMASI YAŞAMSAL SORUN"
TÜDAV, web sayfasından verdiği bilgilerle internet üzerinden izlenebilecek panelin Türkiye'de bu konuda düzenlenen en fazla katılımlı toplantı olacağını bildirdi. 'Dünya Okyanus Günü' nedeniyle yapılan açıklamada, Türkiye için okyanus ve denizlerin vazgeçilmez ilgi odağı olduğu belirtilirken genç ve dinamik nüfusun iş bulma olanaklarının denizde daha fazla olduğunu savunuldu. Açıklamada, "BM Sürdürülebilir Kalkınma Programı içindeki 14'üncü hedef okyanus ve denizlerdir. Kirlenme, aşırı avcılık, iklim değişikliği, biyo-çeşitlilikteki azalmalar ve yabancı türler gibi olumsuz etkiler geleceğimizi tehdit altına almaktadır. Bu nedenle deniz ve okyanusların korunması yaşamsal bir sorundur" denildi. Vakıf tarafından yapılan açıklamada 'Dünya Okyanuslar Günü' nedeniyle Birleşmiş Milletler'in Okyanuslar Özel Temsilcisi ve Büyükelçi Peter Thomson'un da, Türkiye ile ilgili açıklama yaptığı belirtildi.
SÜRDÜRÜLEBİLİR MAVİ EKONOMİ DESTEKLENMELİ
Büyükelçi Thomson, Türkiye'nin 3 tarafı denizle çevrili bir ülke olduğunu hatırlatırken, şöyle dedi:
"Bu kıyılardaki nüfusun geçim kaynağı balıkçılık ve turizm gibi çalışma alanları üzerinden bu denizlere bağlı.Bu nedenle, deniz koruma çalışmalarını geliştirme, sürdürülebilir balıkçılığı destekleme ve bu alanda farkındalık yaratma çalışmaları büyük önem taşıyor. Bütün ülkeler; ekonomik kalkınmayı, sosyal kapsayıcılığı, geçim alanlarının korunması ve geliştirilmesini amaçlayan, denizlerin ve kıyıların çevresel sürdürülebilirliğini savunan, üretim ile koruma arasındaki dengeyi kuran "sürdürülebilir bir Mavi Ekonomi"yi desteklemelidir. Mavi ekonomiyi desteklemek için denizlere akan kara kaynaklı deniz kirlenmesini önlemeliyiz. Giderek artan miktarlarda arıtılmamış kanalizasyon sularının, tarımsal ve endüstriyel atıkların denize akıtılması sorununa ve tabii plastik kirliliğine çözümler bulmalıyız. Plastikler konusunda birçok önlem almamız gerekiyor. Burada mikro- plastiklerin önemini unutmamalıyız. Birçok plastik kaynağını geri dönüştürebiliriz, nehirlerdeki plastiklerin denize dökülmesine engel olabiliriz, kıyı kentlerinin atık toplama alanlarında iyileştirmeler yapabiliriz. Bu tür çözümler konusunda kamuoyu farkındalığı yaratmak için geniş kapsamlı kampanyalar düzenleyebiliriz. Harekete geçme zamanı gelmiştir."