Meteoroloji Genel Müdürlüğü (MGM) verilerine göre Türkiye son 53 yılın en sıcak Temmuz ayını yaşadı. En sıcak Temmuz’u, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum duyurdu.
Kurum’un açıkladığı MGM verilerine göre en yüksek sıcaklık 45.9°C ile Cizre’de ölçülürken, en düşük sıcaklık 5.2°C ile Erzurum’da kayıtlara geçti.
Ek olarak gelecek hafta (19-25 Ağustos) Pazartesi gününden itibaren de hava sıcaklıklarının artmaya devam edeceğini duyuran Kurum, “Bu nedenle vatandaşlarımızdan daha tedbirli olmalarını rica ediyorum” dedi.
Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün 19 Ağustos Pazartesi günüyle ilgili açıklamasındaki uyarı ise şöyle:
“Kronik rahatsızlığı olanlar, yaşlılar ve çocuklar başta olmak üzere vatandaşlar 11.00-16.00 saatleri arasında açık alanda bulunmamalı ve tedbirli olunmalı.”
Neden sürekli en sıcak ay rekorları kırıyoruz?
Geçtiğimiz ay (Temmuz 2024) Dünya’nın da kayıtlara geçen en sıcak Temmuz ayı oldu. Temmuz’da da rekor kaydedilmesiyle aylık küresel sıcaklıklar serisi 14. aya ulaştı.
NOAA’nın Ulusal Çevre Enformasyon Merkezleri’nden (NCEI) alınan verilere ve bilim insanlarına göre, Temmuz ayında dünyanın deniz yüzeyi sıcaklıkları kayıtlara geçen en sıcak ikinci ay oldu ve art arda rekor kıran 15 aylık bir seriye son verdi.
Avrupa Birliği tarafından finanse edilen Copernicus İklim Değişikliği Servisi’nin son verilerine göre de geçen 2024 Mayıs’ı, küresel olarak en sıcak mayıs ayı olmuştu. Peki neden sürekli en sıcak ay rekorlarını kırıyoruz?
Copernicus Direktörü Carlo Buontempo‘nun bu soruya iyi bir yanıtı var:
“12 aydır ulaştığımız rekor seviye şok edici ancak şaşırtıcı değil.”
Buontempo, atmosferdeki sera gazı konsantrasyonuna yönelik adım atılmazsa bu sıcaklıkları ‘nispeten soğuk’ olarak anacağımızı söylüyor. Ancak görünürde rekor sıcaklık değerlerini tersine çevirecek bir iklim planı yok.
Dünya genelinde fosil yakıtları tüketmeye devam eden, bu yakıtları finanse etmeyi sürdüren hükümetler, kurumlar ve finansman araçları olduğu sürece iklim krizinin etkileri azaltılmak yerine artırılıyor.
Küresel bir sorun olan iklim krizine karşı çözüm, yine bu fosil yakıtları küresel olarak kullanmayı durdurmak, ormansızlaşmayı azaltmak ve üretilen karbon emisyonunun en aza indirerek birçok hükümetin çeşitli tarihlerde taahhüt ettiği net sıfır hedefine doğru önemli adımlar atmak.
Uzmanlar iklim krizinin etkilerini artıran fosil yakıt kaynaklı enerjinin yerine sürdürülebilir ve yenilenebilir enerjilere adil bir şekilde geçişin gerçekleştirilmesi gerektiğini söylüyor. Bunun için dünya çapında iklim eylemleri yapılmaya, yurttaşlar yaşam hakkını savunmaya devam ediyor.