Muğla Milas’a bağlı İkizköy’de yer alan ve İkizköylülerin yaşam alanı olan Akbelen Ormanı, iklim krizinin yıkıcı etkilerine karşı savunulması gereken; orman yangınları ve insan faaliyetleri nedeniyle hızla azalan orman varlığımızın değerli bir parçası. Bu ormanın çevresindeki yaşam, tarım alanları, köyler, binlerce yıllık kadim kültürü ile birlikte yöredeki kömür madenleri tarafından 40 yılı aşkın süredir ve Çevresel Etki Değerlendirme raporu dahi düzenlenmeden yok ediliyor. Şimdi, bu iki termik santrala kömür çıkarmak adına maden sınırlarının dayandığı Akbelen Ormanı yok edilmek; İkizköylüler ise yerinden edilmek isteniyor. Ormanlarını ve köylerini kaybetmek istemeyen İkizköylüler, iki yıldan fazla bir süredir madene karşı ormanlarının başında sürekli nöbet tutuyor ve hukuk mücadelesi yürütüyor.
2021 yılı Ağustos ayında, Akbelen Ormanı’nın maden sahasının genişletilmesine karşı dava açan İkizköylüler’in talebi ile yerel idari mahkeme, yürütmeyi durdurma kararı vermişti. Bölgede bu süreçte üç kez bilirkişi keşfi yapıldı. Üçüncü bilirkişi keşfi sonrasında heyet tarafından hazırlanan bilirkişi raporu sonucunda yerel idari mahkeme yürütmenin durdurulması kararını kaldırdı. İkizköylüler raporun gerçeğe aykırı olduğu iddiasıyla bilirkişi heyeti hakkında şikayette bulundu ve acilen yürütmenin durdurulması için yeniden başvuru yaptı.
Yapılan açıklamada, İkizköylülerin itirazları ve direnişleri sürerken Akbelen Ormanı’nda kesimin başlamasını üzüntüyle karşıladıklarını aktaran STK’lar, “Ülkemizde ve dünyada iklim krizi nedeniyle sayıları ve sıklığı giderek artan orman yangınları, seller ve sıcak hava dalgaları ormansızlaşma sonucu her geçen gün daha da derinleşiyor. Bu nedenle; iklim değişikliği ve doğa koruma konusunda çalışan sivil toplum kuruluşları olarak daha önce yaptığımız çağrıları yinelemek istiyoruz.
Erken ölümlere yol açan, iklim krizinin en temel nedenlerinden biri olan termik santralların devamlılığı için ormanların yok edilmesine izin verilmemeli. İklim kriziyle mücadele etmek, doğaya karşı değil doğayla birlikte çalışarak mümkün. Son 10 yılda neden olduğumuz karbondioksit (CO2) salımının yarısından fazlasını tutan ormanları, doğal alanları, iklimi ve tüm canlıların yaşamını tehdit eden kömür santralleri uğruna feda edemeyiz.”
STK’lar Akbelen Ormanı için taleplerini şu şekilde sıraladı:
- Pek çok hayvan ve bitki türüne ev sahipliği yapan, yaşlı ve doğal bir kızılçam ormanı olan 780 dönümlük Akbelen Ormanı’nın kesiminin hemen durdurulması,
- Akbelen Ormanı alanında maden işletme izni veren kararın iptal edilmesi,
- Akbelen Ormanı’nı da içine alan 86541 no’lu ruhsat alanı içindeki maden sahası genişletme projesinin; mevzuat gereği Yeniköy ve Kemerköy termik santralların kapasite artırımı projesi, bölgedeki diğer kömür ocakları ve Yatağan Termik Santralı, diğer madencilik ve endüstriyel tarım gibi faaliyetler ile birlikte toplam (kümülatif) etkilerini ele alacak şekilde Bütünleşik Çevresel Etki Değerlendirmesine tabi tutulması,
- Santral ve madenlerin ömürlerinin uzatılmasıyla ilgili planların halka sorulması talep ediliyor.
Ortak çağrının imzacıları ise şöyle: Avrupa İklim Eylem Ağı (CAN Europe), Çevre Hukuku Ağı, Ege Orman Vakfı, Ekosfer, Fosil Yakıtların Ötesi (Beyond Fossil Fuels), Greenpeace Akdeniz, İklim için 350 Derneği, İklim Değişikliği Politika ve Araştırma Derneği (İDPAD), Mekanda Adalet Derneği (MAD), Sürdürülebilir Ekonomi ve Finans Araştırmaları Derneği (SEFiA), TEMA Vakfı, Temiz Hava Hakkı Platformu, WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı), Yeşil Düşünce Derneği, YUVA, Yuvam Dünya Derneği.