Avrupa Birliği (AB) coğrafi işaret tescilli zeytinyağıyla ünlü Milas’ta zeytinciliğin tarihsel ve kültürel önemini, ekonomik potansiyelini ve kömürlü termik santrallar ile kömür madenleri sebebiyle karşı karşıya olduğu tehlikeleri anlatan “Buna Rağmen Köyümüzde: Ölmez Ağacın Hikayesi” belgeseli çevrimiçi olarak yayınlandı.
Yönetmenliğini Selen Çatalyürekli’nin yaptığı belgeselin ilk gösterimi, geçtiğimiz Nisan ayında İklim İçin 350, Avrupa İklim Eylem Ağı (CAN Europe) ve Milas Kent Konseyi ortaklığında Milas’ta düzenlenen “Yerel Ekonomi için Dönüşüm Fırsatı: Milas’ta Zeytincilik’’ rapor tanıtımında gerçekleştirilmişti.
Belgeselde Milas zeytinyağının AB’den coğrafi işaret alan Türkiye’den tek zeytinyağı olduğu vurgulanırken bunun bölge ekonomisi için çok önemli bir fırsat olduğunun altı çiziliyor. Milas’ta yer alan kömürlü termik santralların yol açtığı kirlilik ve kömür madenlerinin sürekli genişlemesinin zeytinlikleri tahrip etmesi, termik santralların Milaslılarda yol açtığı sağlık sorunları ve santral kirliliğinin ve maden genişlemelerinin köylülerin geçim kaynakları ve yaşam alanları üzerindeki etkileri belgeselde üzerinde durulan diğer konular.
“Şirket ‘Zeytinleri ben Kesemiyorum, Siz Kesin’ dedi”
Zeytincilik 4 bin yıldan beri Milas için önemli bir geçim kaynağı. Ancak Milas’ta yer alan termik santralların kömür ihtiyacını karşılamak için bölgedeki kömür yatakları zeytinlikleri yok ederek genişlemeye devam ediyor. Belgeselde İkizköylüler, zeytinlik alanları koruyan ve kamuoyunda “Zeytin Kanunu” olarak bilinen 1939 tarihli “Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkındaki Kanun”unu kömür şirketinin geçmişte delmek için köylüyü yanlış bilgilendirerek kesimi izne tabii olan zeytin ağaçlarını köylünün kendisine kestirdiklerini anlatıyor.
Muğla Sıtkı Kocaman Üniversitesi’nden Prof. Dr. Ummuhan Gökovalı belgeselde “Yerel Ekonomi için Dönüşüm Fırsatı: Milas’ta Zeytincilik” raporuna atıfta bulunarak Yeniköy ve Kemerköy termik santrallarına sadece 2021 yılında verilen 260 milyon TL’lik kamu desteğinin zeytin sektörüne kaydırılması durumunda bu meblağın zeytine dayalı bir yerel ekonominin kurulmasında önemli bir rol oynayabileceğinden bahsediyor.
Belgeselin yönetmeni Selen Çatalyürekli belgeselin çevrimiçi yayınlanması hakkında şöyle dedi: “5 bin yıllık geçmişinde zeytin ağacı Milas için hep çok önemli olmuşken, sadece 20-30 sene faaliyette kalan kömürlü termik santrallar için zeytinliklerin feda edilmek istenmesi akıl alır gibi değil. Milas, geçmişinden aldığı birikimle zeytin ağacının etrafında sağlıklı, çevre ve iklim dostu yeni bir gelecek kurabilir. Umarım bu belgesel bu konuda duyarlılığın oluşmasına bir katkı koyar.”