ÇED Olumlu kararlarına karşı açılan davalarda, Kahramanmaraş İdare Mahkemesi tarafından, santralların yapımına olanak sağlayan bu kararlar iptal edildi. Bununla beraber TEMA Vakfı’nın Afşin C Termik Santralı yapımına olanak sağlayan Toprak Koruma Kurulu kararına yönelik açtığı davada verilen iptal kararı da sevinçle karşılandı. Ancak bölgede faaliyette olan Afşin-Elbistan A Termik Santralı için yapılan ek ünite proje başvurusu Kahramanmaraşlıları kaygılandırdı. Bu duruma, iklim krizini ve halk sağlığını görmezden gelen enerji ve maden politikalarının neden olduğunun altını çizen TEMA Vakfı, daha bütünsel ve kapsayıcı politikalara ihtiyaç olduğunu dile getirdi.
Termik santrallarla yaklaşık 40 yıllık bir geçmişi olan Kahramanmaraş’ta, 1987 yılında Afşin-Elbistan A ve 2004 yılında Afşin-Elbistan B Termik Santralları faaliyete geçti. Ardından 2018 yılında Elbistan ilçesinde yapılması planlanan Elbistan (Akbayır) Termik Santralı projesine “ÇED Olumlu” kararı verildi. 2019 yılında Afşin C Termik Santralı için acele kamulaştırmalar yapıldı ve santralın çevresel etkileri açısından uygunluğu, bakanlık tarafından onaylandı.
“ÇED Olumlu” Kararlarına iptal
2018 ve 2019 yılında iki tesis için verilen bu “ÇED Olumlu” kararlarına ve TEMA Vakfı tarafından, Afşin C Termik Santralının yapımına olanak sağlayan ilgili Toprak Koruma Kurulu kararına karşı iptal davaları açıldı. Kahramanmaraş İdare Mahkemesi tarafından kararların iptal edilmesine karar verilmesi ile Toprak Koruma Kurulu kararının iptali bölgede büyük sevinçle karşılandı.
“Termik Santral İstemiyoruz!”
Diğer yandan Ocak ayında Afşin-Elbistan A Termik Santralı’na ek ünite proje başvurusu yapılarak yeni bir ÇED süreci başlatıldı. Ek ünite başvurusu için Nisan ayında gerçekleştirilen, TEMA Vakfı’nın da katılım sağlayıp görüşlerini beyan ettiği Halkın Katılım Toplantısı’nda ise Afşin ve Elbistanlılar güçlü bir sesle; “Termik Santralın külüne, dumanına doyduk; termik santral istemiyoruz” dedi.
A Santralı: Etkisi Tespit Edilmeyen, Çevre İzinleri Eksik bir Santral
TEMA Vakfı tarafından yapılan açıklamada, “Çevresel Etki Değerlendirme Yönetmeliği’nden işletmeye alındığı tarih itibarıyla muaf olan bu santral; mevzuatta tanımlanmış çevresel sorumluluklarını hâlâ yerine getirmemiş olup, geçici faaliyet belgesi ile çalışmaya devam etmektedir. Mevcut durum içerisinde ek ünite başvurusu, Türkiye’nin Paris Anlaşması’na taraf olması sebebiyle net sıfır hedefiyle ters düşmektedir” ifadeleri yer aldı.
Santral Yalnızca bir Enerji Politikası Değil, Aynı Zamanda Çevre ve Sağlık Politikasıdır
Vakıf yaptığı açıklamada; “Yeni termik santralların inşası, yerli kömür varlığının değerlendirilmesi gerektiğini savunan bir enerji politikası anlayışına dayandırılmaktadır. Ancak, termik santrallar ve kömür madenciliği, doğal varlıkları tüketmekte ve dünyayı yok etmektedir. Yakın zamanda bölgede yapılması planlanan iki santrala yönelik iptal kararlarının verilmesi çok önemli bir kazanım olmakla beraber bölgede gelecek nesillerin ekolojik haklarının korunmasının da yolunu açmıştır. İklim krizini ve halk sağlığını görmezden gelen bir enerji ve maden politikası eksik kalacaktır. Daha bütünsel, daha kapsayıcı politikalara ihtiyaç vardır” dedi. Maraş’ta kendisini yaşamı savunmaya adamış İbrahim Yalçın’ın, ansızın yaşamını yitirmesinin acısını yaşadıklarını ifade eden Vakıf, Yalçın’ı saygıyla anarken; tüm canlıların sağlıklı bir çevrede yaşam hakkının altını çizdi.