İnsan faktörü nedeniyle yaşanan iklim değişikliği nedeniyle Antartika'da küçülen buz tabakaları ve altındaki toprağın açığa çıkmasıyla, bölgede yeniden bitki tabakası oluşmaya başladı.
Bilim insanları, gezegenin geleceği ile ilgili ipuçlarına, 3 milyon yıl önce atmosferdeki karbondioksit seviyesinin bugünkü kadar yüksek olduğu Pliyosen döneminden ulaşılabileceğine inanıyor.
Dünya Meteoroloji Örgütü verilerine göre, atmosferdeki karbondioksit seviyesinin, ilk kez kayıtların tutulduğu 2015 yılından beri ortalama olarak milyonda 400 birime (ppm) ulaştığını belirtti.
Grantham Enstitüsü’nün yöneticisi Prof Siegart, insanlığın Pliyosen dönemine bakarak zorluklarla nasıl başa çıkabileceğinin ipuçlarına da ulaşabileceğini söylüyor.
Pliyosen döneminde sıcaklığın 2 ile 3,5 derece daha yüksek olduğu ve deniz seviyesinin de şimdikinden 15 metre daha yüksek olduğu tahmin ediliyor.
Prof. Martin Siegert bunun etkilerinin ise uzun sürede hissedileceğini belirterek, “Eğer evinizdeki fırınınızı 200 dereceye ayarlarsanız, evin içindeki sıcaklık hemen bu seviyeye ulaşmaz; biraz zaman alır. İklim değişikliği de tıpkı bunun gibi” dedi.
İngiliz Antarktika Araştırmaları Müdürü Profesör Dame Jane Francis ise yapılan araştırmalarda, muhtemelen Pliyosen çağına ait Antarktika ormanlarının kalıntılarının bulunduğunu söyleyerek, bunun anlamının, bu yüzyılın sonunda başlayacak diğer bir modern medeniyet olduğunu belirtti.
Şu anki karbondioksit emisyonları oranlarının, dinozorların 100 milyon yıl önce yaşadığı ve Antarktika’nın daha sıcak ve yeşil olduğu dönemki seviyeyle aynı olduğunu belirten Prof. Siegert, “150 yıl boyunca yaptıklarımızın sonuçları gelecekte de devam edecek. Bu nedenle bir şeyler yapıp yapmamak bize bağlı. Tarih bizi bu konudaki sorumluluğumuzu ne kadar iyi yerine getirdiğimiz ile ilgili yargılayacak. Ve biz şu anda iyi bir iş yapmıyoruz” dedi.
Prof. Siegart atmosferdeki karbondioksit miktarını azaltmak için de küresel eylem çağrısında bulundu.
Küresel ısınma nedeniyle eriyen buzullar konusunda bilim insanları uzun süredir uyarı yapıyor.