Parlar şunları söyledi:
“İklim değişikliğinin sonuçlarından en fazla etkilenenler, ekolojik yıkıma ve iklim değişikliğine etkisi ihmal edilebilir olanlardır. İklim adaleti talebimiz, dünya iklim sisteminin farklı coğrafyalarda farklı şekillerde değişmesi; yanı sıra diğer doğa tahribatlarının sömürü ilişkilerindeki eşitsiz ilişkiler sonucu eşitsiz dağılımı ile ülkeler arasındaki sorumluluk, etkilenme ve uyum sağlama kapasitesi üzerinden yaşanan adaletsizliklerle ilgilidir.
Şirketlerle devletlerin düzenledikleri zirvelerle, “yeşil kalkınma” söylemleriyle iklim kriziyle mücadele ediyorlarmış gibi yaptıklarını söyleyerek buna inanmamak gerektiğini söyleyen Parlar, fosil yakıtlar, madencilik faaliyetleri, yenilenebilir enerjilerin yarattığı tahribatlar, nükleer yatırımlar, kentleşme, mega projeler, endüstriyel tarım ve hayvancılıkla ilgili yaşananların devletleri ve şirketleri yalanladığını Türkiye’deki örnekler üzerinden açıklayarak ifade etti:
Ekolojik yıkımın nedeni olarak ‘bireysel tüketim’i göstermek, toplumsal ve politik etkileri belirsizleştirerek gerçek failleri de görünmez kılmaktadır. Dünya üzerindeki bütün zenginliği elinde bulunduran az sayıdaki kişinin egemenliğinin sürmesi için yeryüzündeki diğer bütün canlı türlerin felaketler yaşamasıdır. Bu sistemin, yarattığı diğer krizlerle birlikte, tarihin çöplüğüne gönderilme zamanı geldi ve geçiyor.”
Koalisyonun doğaya yapılan tüm müdahaleleri “ekolojik kırım olarak tanımladığını ve bunun suç olduğunu savunduğunu kaydeden Parlar, “Bizi bekleyen; bir yok oluş senaryosu değil, iklimi değiştiren sisteme karşı mücadeleyle kurtulmuş olan bir gezegendir.”
İklim Adaleti Koalisyonu, çalışmalara katılmak isteyen kurumların ve bireylerin katılımlarına açık. Katılımcı kurumların listesi ise şurada :
- Mail: iklimadaletikoalisyonu@gmail.com
- Web sitesi: iklimadaletikoalisyonu.org
- Twitter: iklimadaleti_k
- Instagram: iklimadaletikoalisyonu