Ekosfer Derneği: Salgın sonrası çevre dostu olmazsak, bizi yeni bir felaket bekliyor

Ekosfer Derneği: Salgın sonrası çevre dostu olmazsak, bizi yeni bir felaket bekliyor

Ekosfer Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Özgür Gürbüz,“Türkiye’de ulaşımın ağırlıklı karayoluyla yapılması hava kirliliğini artırıyor ve iklim krizine yol açan seragazı emisyonlarının miktarını da artırıyor. Salgın sırasında toplu taşımadan kaçmaya çalıştık ama salgından sonra toplu taşımayı, elektrikli araçları ve yürümeyi daha fazla hatırlamak zorundayız yoksa bizi iklim krizi gibi bir başka felaket bekliyor” diyerek iklim değişikliği konusunda uyarılarda bulundu.

Ekosfer Derneği’nin hazırladığı “Virüsten Kaçarken İklim Krizine Yakalanmak” raporu, Koronavirüs salgınında uygulanan sokağa çıkma yasaklarının hava kirliliğini azalttığını ortaya koydu. Sokağa çıkma yasağı ile Türkiye’deki beş kentte hava kirliliğine yol açan PM10 ve NOx (Azot oksit) derişimlerinde belirgin bir azalma oldu ve hava kalitesi iyileşti. Dernek, iyileşmenin kalıcı hale gelmesi ve iklim krizinin büyümemesi için salgın sonrası toplu taşıma, bisiklet ve temiz enerjiyle çalışan araçların daha çok kullanılması gerektiğini söyledi.

Rapor, İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa ve Çanakkale’de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve belediyelerin trafik kaynaklı hava kirliliğini ölçmek üzere yerleştirdiği hava kalitesi ölçüm istasyonlarının verilerinin incelenmesiyle hazırlandı. Yapılan araştırma, Covid-19 pandemisi sırasında uygulanan sokağa çıkma yasaklarının, ulaşım kaynaklı hava kirliliğini azalttığını gösterdi. 2019 yılına göre Mayıs’ta araştırmaya dahil beş şehirde de hava kirliliği azaldı.

Türkiye’nin toplam seragazı emisyonlarının yaklaşık yüzde 16’sının ulaşım sektöründen kaynaklandığı belirtilen raporda, salgın sonrası ulaşım kaynaklı kirliliğinin azaltılması için yeşil ulaşım çözümlerinin ön plana çıkarılması istendi.

En fazla azalma Mecidiyeköy’de

Türkiye’deki beş kentte yer alan 12 hava kalitesi ölçüm istasyonunun verilerine göre, 2020 yılının Nisan, Mayıs ve Haziran aylarındaki aylık ortalama PM10 derişimleri, 2019 yılının aynı dönemine göre genelde azaldı. Nisan ayında en fazla azalma, İstanbul’un Mecidiyeköy semtinde yüzde 38,36 olarak gerçekleşti.

Raporun yazarlarından Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kayıhan Pala, kentsel hava kirliliğinin yaklaşık yüzde 25’inin trafikten kaynaklandığına dikkat çekti. Kayıhan Pala, “2020 yılı Nisan ve Mayıs aylarına ait veriler, COVID-19 pandemisi sırasında uygulanan sokağa çıkma yasaklarının ulaşımdan kaynaklanan hava kirliliğinin azalmasına katkısının olduğunu gösteriyor. Ulaşım kaynaklı hava kirliliğinin gösterilebilmesi ve alınan önlemlerin etkisinin tartışılabilmesi için bütün kentlerde trafik kaynaklı kirliliği göstermek üzere yer seçimi yapılmış ve buna uygun hava kirleticilerinin ölçüldüğü hava kalitesi istasyonlarına gereksinim var.” dedi.

Hava kirliliğinin yol açtığı sağlık sorunlarına da dikkat çeken Pala, “Motorlu araçlar, insan sağlığını etkileyen hava kirleticilerinin başlıca kaynakları arasında. Araç emisyonları astım hastalığı, akciğer kapasitesinin azalması, zatürre, bronşit vb. sağlık sorunlarını tetikleyen duman oluşumuna neden olur. Birçok bilimsel çalışma, partikül madde solunmasını astım, kronik bronşit ve kalp krizi gibi önemli sağlık sorunlarıyla ilişkilendirmiştir” ifadelerini kullandı.

Evrim Hüsem

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER