Bodrum Belediyesi'ne Bahçelievler Mahallesi Şevket Sabancı Caddesi'ndeki bir turizm tesisinin sahile beyaz kum döktüğü ihbarı yapıldı. Bölgeye giden Bodrum Belediyesi Zabıta Müdürlüğü ekipleri, ekolojik dengeye ve insan sağlığına zarar verebileceği için döküm işlemini durdurarak sahilden iş makinelerini çıkardı. Sahile yaklaşık beş kamyon beyaz kumun döküldüğü tespit edilip, tutanak düzenlendi. Dökülen maddenin belirlenmesi amacıyla alınan örnekler, ilgili kurumlara iletildi. Laboratuvarda yapılacak tahlil sonuçlarına göre yasal işlemler başlatılıp, dökümü gerçekleştirdiği saptanan kişi ve işletmelere gerekli yaptırımların uygulanması sağlanacağı bildirildi. Ekiplerce bugün sabah saatlerinde bölgedeki kum kaldırıldı.
"Kıyılara kesinlikle müdahale edilemez"
Kıyılara yapılacak müdahalelerde tek yetkilinin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı olduğunu belirten Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras, "Turgutreis Mahallesi'nde geçen hafta sahile kum dökme girişimi oldu. Kıyılar 3621 sayılı Kıyı Kanunu gereği Milli Emlak tasarrufu altındadır. Kıyılara kesinlikle müdahale edilemez. Kıyı yapısı bozulacak şekilde kum, çakıl, alınamaz. Dökülemez, dolgu yapılamaz, kıyıdaki kayalıklar kırılamaz, oranın doğal yapısı kesinlikle bozulamaz. 'Deniz dibi temizlenecek' diye çayırlar toparlanamaz ve sıyrılamaz" ifadelerini kullandı.
"Bu kumlar mermer tozu olarak getiriliyor"
Son dönemlerde Bodrum'un doğal kumsalları biraz Maldivler özlemiyle beyaz kumlarla kaplanmaya çalışıldığına dikkati çeken Aras, "Getirilen kumların niteliğinin ne olduğu belli değil. Dökülen beyaz kumların insan sağlığına zararlı olduğunu da görebiliyoruz. Kumun deniz suyuyla buluştuğunda bir balçık gibi denizin dibini sıvadığını ve ekosistemi bozduğunu görüyoruz. Bu kumlar Milas, Yatağan bölgesinden ve Afyonkarahisar'dan mermer tozu olarak getiriliyor. Bunlar Bodrum'un kıyı doğasına uygun değil" diye konuştu.
Aras, şöyle devam etti:
"Sahile kum dökenler, İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ile İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü'nden izin aldıklarını söylüyor. Ne il ne de ilçe tarım müdürlüklerinin sahile kum dökülmesi konusunda izin verme yetkisi yok. Kıyı Kanunu'ndan gelen madde, kıyıda yapılacak olan değişiklikte Tarım ve Orman Bakanlığı görüş verecek kurumlardan biri olduğunu öngörüyor. Burada kurumlar sadece görüş verebilir. Kıyıya yapılacak olan bir dolgunun, marinanın, iskelenin tamamen Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'ndan alınacak izinle yapılabileceği ve bakanlığında diğer kurum ve kuruluşlardan kanunda görüş alacağı düzenlenmiş. Tarım ve Orman Bakanlığı'nın, 'Sen buraya beyaz kum dökebilirsin ya da normal kum dökebilirsin' diye izin vermesi söz konusu olamaz. Belediyeye gelse benden izin istese ben de izin veremem. Belediye başkanının böyle bir yetkisi yok. Belediye denetim yapar, kontrol yapar. Böyle bir girişim olduğu zaman gidip yerinde tespit ederiz. Sonra onu hem Çevre ve Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı hem de Milli Emlak'a bildiririz.
Milli Emlak, kıyıların hamisidir. Kıyıların korunmasında Milli Emlak sorumluluk ve yetki sahibidir. Belediyelere der ki; 'Aykırı bir durum tespit ettim, gidin bunu kaldırın' Bizi de aslında Milli Emlak harekete geçirir. Hiçbir şekilde kıyıya müdahale etmeyiniz. Kıyıya farklı nitelikte kum ve çakıl dökmeyiniz. Kıyılardan çakıl ve kum almayınız. Denizin dibini temizlemek için çalışma yapmayın. Deniz kendi ekosistemiyle var. Aksi şekilde davrananların hepsine biz müdahalemizi yapacağız. Yasal işlem başlatacağız, dökülen maddeyi kıyıdan toplatacağız. Turgutreis'te yaşanan bu olayda kepçe marifetiyle kumu toplattık. Bu konuda bizim kestiğimiz cezalar var. Bu cezalar her sene belediye meclisinde karara bağlanır. Çevre cezaları 30 bin ila 40 bin lira arasındadır. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı kıyının doğal yapısını bozan ya da farklı malzeme döken kişi ve şirketler için 300 bin liraya kadar cezai işlem uygulayabilir. Tekrarı halinde çarpan etkisiyle artar. Biz hem kendimiz işlem yapıyoruz hem de bakanlığa bildirerek müdahale etmesini istiyoruz."
