Altılı masayı oluşturan siyasi partilerin genel başkanları, Ankara’da Congresium Kongre ve Sergi Merkezi’nde Ortak Politikalar Mutabakat Metni Tanıtım Toplantısı’na katıldı.
Toplantıda altı partinin genel başkan yardımcıları Ortak Politikalar Mutabakat Metni’ni anlattı. Altılı masayı oluşturan siyasi partilerin genel başkanları, seçim beyannamesi niteliğindeki metni törenle imzaladı.
Metindeki 9 ana başlık şu şekilde sıralanıyor; Hukuk, Adalet ve Yargı, Kamu Yönetimi, Yolsuzlukla Mücadele, Şeffaflık ve Denetim, Ekonomi, Finans ve İstihdam, Bilim, Ar-Ge, Yenilikçilik, Girişimcilik ve Dijital Dönüşüm, Sektörel Politikalar, Eğitim ve Öğretim, Sosyal Politikalar, Dış Politika, Savunma, Güvenlik ve Göç Politikaları.
Millet İttifakının ‘yeşil’ politikalarını Gelecek Partisi’nden Feridun Bilgin açıkladı. Politika metninde, kalıcı yaz saati uygulamasına son verilmesi, Kanal İstanbul’un göreve başlandığı gün iptal edileceği, Yeşil Dönüşüm‘ü destekleyecek bağımsız bir finansman kuruluşu olarak İklim Bankası kurulacağı, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın “Tarım ve Gıda Güvenliği Bakanlığı” olarak yeniden yapılandırılacağı, Şehircilik ve Afet Yönetimi Bakanlığı kurulacağı yer alıyor.
Bilgin şunları söyledi:
“Yeni bir İklim, Çevre ve Orman Bakanlığı kuracağız. Avrupa Yeşil Mutabakatı’na uyum sağlamak için, Yeşil Ekonomiye Geçiş Programı’nı yürürlüğe koyacağız. Yurt içinde kuracağımız karbon fiyatlama sistemlerinden elde edilecek gelirlerle, sektörlerin dönüşümünü finanse edecek ‘Yeşil Dönüşüm Fonu’nu kuracağız. Çevre İhtisas Mahkemeleri kuracak, Türk Ceza Kanunu’ndaki çevre suçlarının kapsamını genişletip, cezalarını artıracağız. Tek kullanımlık plastikleri, kademeli olarak hayatımızdan çıkartacağız. Siyanür, sülfürik asit, silika gibi zehirli toksik kimyasal maddelerin kullanımını içeren ayrıştırma tekniklerini yasaklayacağız. Yeni termik santral yapmayacağız. Cumhurbaşkanı’na ormanlık alanın vasfını değiştirme yetkisi veren Orman Kanunundaki maddeyi yürürlükten kaldıracağız.
“Su Kanunu Çıkarılacak”
Orman köylülerinin gelirini artıracak alternatif geçim kaynakları oluşturacak, gerekli destek ve teşvikleri sağlayacağız. Ormanlar ile nitelikli doğa, tarım, korunan ve sulak alanlarda, çevreye zarar veren tesislere izin vermeyeceğiz. Yanan orman alanlarına verilen yasaya aykırı imar izinlerini iptal edeceğiz. Su havzalarını, sulak alanları ve su varlığımızı koruyacak, herkesin ücretsiz, güvenilir suya erişim hakkını yasal güvenceye kavuşturacak bir Su Kanunu çıkaracağız.
Sanayi başta olmak üzere her alanda, “Su Ayak İzi” hesaplamalarını dikkate alan projeleri destekleyeceğiz. Göl ve nehirlerimiz için risk haritaları oluşturacak, çölleşmekte olan göl ve nehirlerimiz için acil eylem planlarını uygulamaya koyacağız.”
Akkuyu Nükleer Santral Projesi’nin mevcut durumunu ve sözleşme detaylarını, anlaşma dışında verilmiş olan hakları ve üstlenilen yükümlülükleri, gözden geçireceklerini belirten Feridun Bilgin, “Türkiye’nin sahip olduğu maden kaynaklarının aranmasına hız verecek, sektörün milli gelirdeki payını artıracağız. Üretilen madenleri yarı mamul veya mamul ürün haline getirecek yatırımları teşvik edecek, Türkiye’yi hammadde ihraç edip, yarı mamul ve mamul ürün ithal eden ülke olmaktan kurtaracağız” diye konuştu.
Tepki Çeken Başlıklar
Mutabakat metninde, mevcut kömür santrallarındaki baca gazı arıtma tesislerinin çalıştırılmasının titizlikle takip edileceği belirtilirken, gazlaştırma teknolojilerini destekleyerek yerli kömür ve linyiti ekonomiye kazandırılacağı da ifade edildi.
Nükleer enerji hakkında ise, “Nükleer enerjide yerli teknolojilerin geliştirilmesinin önünü açacak insan kaynağının yetiş- tirilmesi için, yeni nesil nükleer teknolojilere dayalı Nükleer Araştırma ve Eğitim Merkezi kurarak ‘Türkiye Nükleer Ekosistemi’ geliştireceğiz” denildi.
Bunun yanı sıra, daha güvenli ve daha hızlı inşa edilebilir oldukları iddia edilen yeni nesil “Küçük Modüler Reaktörler”in kurulacağı da belirtildi.
Nükleer enerji, daha önce birçok kez yaşandığı gibi, önemli kazalara neden olabilecek bir enerji üretim biçimi. Her ne kadar fosil yakıtlar kaynaklı enerji krizi döneminde ülkeler nükleer enerjiyi terk etme planlarını şimdilik rafa kaldırsa da uzun dönemde birçok ülke bu teknolojiden vazgeçeceğini açıkladı.
Mutabakatta, Türkiye’nin doğalgazda bir “merkez” yapılması için de gerekli projelerin hayata geçireleceği, enerji mevzuatının özellikle AB ile uyumlu, istikrarlı ve güvenilir olmasının sağlanacağı ifade edildi. Her ne kadar doğalgaz fosil yakıtlardan yenilenebilir enerjiye bir geçiş yakıtı olarak ifade edilse de, bu kaynaktan enerji üretimi emisyonların artmasına neden oluyor. Bilim insanları birçok araştırmada doğalgazın bir geçiş enerjisi olamayacağını ortaya koydu.