Diyarbakır Lice İlçesi ile Bingöl’ün Genç İlçesi arasında bulunan tarihi Bırkleyn Mağaraları kaderine terk edildi. Efsanelere ve kutsal kitaplarda adı geçen Bırkleyn Mağaraları tarihi ve doğası ile adından söz ettiriyor.
Antik dönemde ‘Dünyanın bittiği yer’ ve kutsal kitaplarda ‘Ölümsüzlük suyunun aktığı’ yer olarak ifade edilen ve Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından hazırlanmış tescilli arkeolojik sit alanları listesinde yer alan Bırkleyn, defineciler tarafından talan ediliyor.
Mağaraların içinde ve diğer bölümlerde onlarca kaçak kazı yapılırken, duvarlarda yer alan yazıtlar ve kabartmalar da tahrip ediliyor.
Dicle’nin kaynaklarından biri olan Bırkleyn’de, pikniğe gelenlerin bıraktığı çöp yığını ise kutsal görülen Bırkleyn suyunu zehirliyor. Yaşanan büyük tahribata karşı yetkililer sessiz kalırken, çevrecilerin de gündemine girmiyor.
ANTİK MEKANIN ÜSTÜNE HAFRİYAT DÖKÜLDÜ
Geç Neolitik Çağ’dan itibaren kullanıldığı belirtilen ve 8 bin yıllık tarihe sahip Bırkleyn’de önlem alınmazsa birkaç yıl içinde geri dönüşümü olmayan bir tahribatla karşı karşıya kalacağı belirtiliyor.
Yaşanan onlarca tahribata rağmen ayakta duran Bırkleyn’e geçtiğimiz günlerde yeni bir tahribat daha eklendi. Asur krallarının mesken tuttuğu, Büyük İskender’in askerleri ile konakladığı tarihi mağaranın girişine büyük kayalardan oluşan hafriyat döküldü. Batılı kaynaklarca The Tıgrıs Tunnel (Dicle Tüneli) olarak adlandırılan mağaraların giriş kısmına boşaltılan hafriyatlar, Dicle Nehri’nin en önemli su kaynağının akışını engellerken, tarihte askeri üs olarak kullanılan kaledeki gözetleme kulelerine ve adakların kesildiği sunaklara çıkan kaya merdivenlerin girişini de kapattı.
Mağaranın hemen üst kısmında bulunan alandan aşağıya doğru kimliği belirsiz kişi veya kişiler tarafından boşaltılan büyük kaya parçalarından oluşan hafriyatla hem kültürel mirasa yapılan saygısızlık hem de yetkililerin ilgisizliği gözler önüne serildi.
VATANDAŞLARDAN TEPKİ
Büyük kaya parçalarından oluşan hafriyatın dökülmesi ile Dicle Nehri’nin en önemli su kaynağının akışı engellenirken, bölgeye piknik için giden vatandaşlar gördükleri manzaraya tepki gösterdi. Bin yılların mirası olan Antik Birkleyn Mağaraları’na dökülen hafriyatın neden buraya döküldüğünü anlam veremediklerini belirten vatandaşlar, doğal güzelliği ile insanı büyüleyen Birkleyn Mağaraları’na sahip çıkılması gerektiğini söyledi.
MUHTARA GÖRE TOPRAK KAYMASI
Birkleyn Mağaraları’nın bulunduğu Abalı (Korxa) Mahalle Muhtarı Recep Kayran ise, Mağaraların bulunduğu bölgeye herhangi bir hafriyatın dökülmediğini savundu. Oluşan görüntünün aşırı yağışlardan kaynaklı toprak kayması olduğunu ileri süren Kayran, çevre çalışması yapılması gerektiğinin altını çizdi. Kayran, “Ben geçen yıl hem Kaymakamlığa hem de Belediye’ye (kayyım döneminde) dilekçe ile başvurdum. Hem kaçak kazıların önlenmesi hem de temizlik ve farklı durumların önlenmesi için bölgede bekçi görevlendirilmesi konusunda talepte bulundum. Ne yazık ki bir cevap alamadım. Herkesin buraya sahip çıkması lazım” dedi.
DİCLE’NİN DOĞDUĞU YER
Antik Çağ’da Dicle’nin doğduğu yer yani Birkleyn Mağaraları. Birkleyin Suyu’nun önce yerin altından aktığı ve doğal bir tünelden sonra yeryüzüne çıktığı yere Birklyen ya da Dicle Tüneli ismi verilmiştir. Antik Çağlarda, bu suyun kaybolduğu yerin altına indiği yer “dünyanın bittiği yer olarak” tanımlanmıştır.
Pilinius bu geçidi ‘ölülerin yer altı dünyasına geçtiği yer’ olarak tanımlamıştır. Birbirine paralel olarak uzanan bu kayalığın içerisinde üç mağara bulunmaktadır. Bunlardan güneydeki kayalığın altında ve içerisinden akan Birkleyn Suyu’nun bulunduğu mağaraya Asur Kralı I. Tiglatpileser (M.Ö. 1114-1076) ve III. Salmanassar (M.Ö. 859-828)’a ait 3 kabartma ve 5 çivi yazıtlı kitabe vardır.
Güncelleme Tarihi: 26 Temmuz 2019, 10:42