ÇEVRE HABER - Çevre Deniz ve Ülkemiz İçin

2018’de nesli tükenen canlılar

YAŞAM

Bilim insanları bu yıl bazı kuş türleri ile Disney çizgi filmlerinde bile yer alan bir papağanın tamamen yok olduğunu açıkladı

Artan tüketim çılgınlığı, hızlı şehirleşme, çarpık yapılaşma ve kaynakların yanlış kullanımı nedeniyle insanlık, vahşi yaşamı yok etmeye devam ediyor. Daha da kötüsü her yıl bazı canlı türlerinin tamamen yerküreden silindiğinin farkında bile olmuyor.

ABD’deki Wisconsin-Madison Üniversitesi’ne bağlı Russell Laboratuvarı uzmanları, doğal yaşamdaki yok oluşlar, canlı türlerine göre değişmekle birlikte, beklenenden 100 ila 1000 kat daha hızlı devam ediyor.

Bilim insanlarının son araştırmasına göre 2017’de bir yarasa, bir kedi ve bazı kertenkele türlerini kaybeden dünya, 2018’de muhabbet kuşuna benzeyen iki tür ile çizgi filmlerde yer alan bir papağanın tamamen yok olduğuna şahit oldu. Uzmanlar, sırası gelmek üzere olan türlerin de olduğunu açıkladı. 

BirdLife International adlı kuruma bağlı olarak çalışan biyologların kasımda yayınlanan makalesine göre Hawaii’de yaşayan böcek yiyici, siyah suratlı kuş türü Poʻouli ile Brezilya’nın “şarkı söyleyen” kuşları Cryptic Treehunter (Gizli Ağaç Avcısı) ve Alagoas Foliage-gleaner (Alagoas bölgesinin yaprak gözcüsü) artık aramızda yok. 

Nesli tükenen hayvanlar arasında bu yıl en çok konuşulan tür ise, Disney’in animasyon filmi Rio’da da “rol almış” olan mavi papağan Spix’s Macaw. Araştırmalara göre konuşabilen bu papağan türünün kalan son 50 üyesi de yok oldu. 

Yok olmanın eşiğindeki canlılar 

Nesli tükenen canlı türlerinin yanı sıra tükenmek üzere olanlar da endişe veriyor. 

Meksika'daki Cortez Denizi’nde yaşayan, Türkçe’ye “Körfez Mutur” adıyla geçmiş “Vaquita” cinsi yunusların sayısının 30’dan az olduğu tahmin ediliyor. İlk kez 1950’lerde keşfedilen canlı, dünyanın en küçük deniz memelisi. 

Maryland eyaletinde yer alan St. Mary's College’ın biyoloji profesörü Sea McKeon’a göre bu türü de kaybetmek üzereyiz. Üstelik, türün yok olmaması için yakalanıp bir alanda muhafaza edilmesi de türün ölümünü hızlandırabilir. McKeon, yanlış balıkçılık sonucu çoğunlukla ağlara takılarak ölen bu türün 2019’da yok olabileceğini ifade ediyor. 

Son erkek beyaz gergedan öldü 

Uçurumun kıyısındaki diğer bir tür de beyaz gergedanlar. Kenya’nın oldukça sıkı korunan Ol Pejeta Doğal Yaşam Alanı’nda son erkek gergedan da öldü. Şu anda yalnızca iki dişi gergedan yaşıyor. 

Bir süredir türü kurtarmak için çalışan bilim insanları, ölen erkek gergedanların spermini kullanarak bir embriyo oluşturabildiler. Ancak uzmanlara göre taşıyıcı anne ile bir gergedan dünyaya getirmek takdire şayan olduğu kadar riskler de taşıyor. 

Besin zincirinin temeli sarsılıyor 

Büyük canlıların yanında böceklerin de yok olması, yerkürenin devamlılığı için tehdit unsuru. 

Yerkürenin besin zincirinin temelini oluşturan böcek nüfusu da ormanların azalmasıyla giderek daralıyor. Uzmanlar, bu canlıların küresel ısınmanın etkisiyle artan sıcaklıklara adapte olmakta güçlük çektiğini söylüyor. 

ABD merkezli çevre organizasyonu Conservation International’ın ekolojistlerinden Trond Larsen, Mashable’a yaptığı açıklamada son 20 yıldır yaptıkları gözlemlerde Amazon Bölgesi’nde böcek sayısının ciddi oranda azaldığını tespit ettiklerini, hatta bazı türlerin sıcaklığın daha düşük olduğu dağlara doğru “taşındıklarını” söyledi. 

Missouri Üniversitesi Bilim ve Teknoloji Bölümü Profesörü Robin Verble da yüksek kalitedeki tropik ormanların yok olmasının böcek popülasyonunu tahmin ettiğimizden çok daha kötü etkilediğini ifade etti. Verble’a göre bazı bölgelerde yüzde 75’e varan kayıplar yaşanırken, böcek ölümleri yalnızca tropik kuşakta değil Avrupa’da bile görülüyor. 

Bir canlının gerçekten yok olup olmadığından nasıl emin olabiliriz?

Yıllarca yağmur ormanları üzerine çalışan Trond Larsen, bu sorunun cevabının kesinliğinin zor olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi:

“Bir türü, son olarak yaşadığı bölgede haftalarca hatta aylarca arayıp bulamazsak bu ne anlama gelir? Bilim adamları bir neslin yok olduğunu ilân ediyorsa bu uzun süredir devam eden bir araştırmanın ürünüdür. Yani, mesleklerinin doğasında yatan şüphecilik yoktur.” 

İnsanlığın türlerle olan ilişki karnesi çok parlak olmasa da ümit veren gelişmeler de yok değil. 

Çevre bilimci Trond Larsen, Amazon ormanlarının yer aldığı, dünyanın en yüksek biyoçeşitliliğine sahip, Peru’nun Yaguas Doğal Parkı’nda hiç insan eli değmemiş, 8 bin kilometrekarelik bir kuşağın keşfedildiğini söyledi. 

Bazı nadir türlere yeniden rastlandığını da söyleyen McKeon, “Örneğin, özel bir akbaba türü olan siyah Kaliforniya Kondoru. Yıllardır ilk defa bir kondor yavrusuna rastladık” dedi. 

2017’de neleri kaybettik? 

Living Alongside Wildlife (Vahşi Yaşamla Birlikte Yaşamak) Vakfı’nın geçen yıl hazırladığı rapora göre 2017’de neslinin tükendiği kabul edilen hayvanlar arasında Güneydoğu Asya’nın “balıkçı kedisi” bulunuyor. Endonezya’nın Java Adası’nda yaşayan bu orta boy kedilere artık rastlanmıyor. 

Avustralya’nın kuzeybatısındaki Noel Adası’nda yaşayan üç kertenkele türü “Lister's gecko”, “Mavi Kuyruklu toprak kertenkelesi” ve adaya özgü “Orman kertenkelesi” de artık aramızda değil. Adanın cüce yarasası “pipistrelle” de artık “nesli tükenmiş” kabul ediliyor. 

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.