Meteoroloji Mühendisleri Odası'nın Ocak 2021 bülteni'nde yer alan "Kentsel Su Yönetimimizin Durumu" başlıklı rapora göre "2050 yılında dünyada 6 milyara yakın insanın kentlerde yaşayacağı tahmin ediliyor. Bu kentlerin büyük bölümü bugün bile trafik, plansızlık, yetersiz enerji ve su temini, yetersiz altyapı, iklim değişimi etkileri, deprem, taşkın riskleri ve bu risklerin kötü yönetimi, kayıtsız
ekonomi, iklim ve savaş göçmenleri ,güvenlik gibi baskılarla karşı karşıya."
Raporda Türkiye'deki büyükşehirlerdeki kayıp-kaçak su oranları da yer aldı. Buna göre içme suyu şebekelerinde kayıp ve kaçak oranı ortalama %50. Halen, büyükşehir belediyelerindeki ortalama su kayıp kaçak oranı % 32 civarında. Bu oran, bazı büyükşehir belediyelerinde % 65’e kadar çıkıyor.
Su yönetimin temel sorunları1.Su yönetimi konusunda stratejik hedef eksikliği,
2. Yasal ve kurumsal altyapı zaafiyeti (Liyakatsız kadrolar, Kurumların hafızlarının ve
kurumsal kimliklerinin zaafiyete uğraması, DSİ-SYGM, DSİ-SUKİ'ler arasında yetki
çakışmaları, Su Yasası eksikliği, SUKİ Yasası revizyonu eksikliği, Veri Altyapısı
eksikliği, Digital Teknolojik Altyapı eksikliği, vd.)
3.Plansızlık, koordinasyonsuzluk ve verimsizlik,
Bu eksiklikler plansız yatırımlar, kaynak israfı su yapıları ve su hizmetlerinin güvenlik
risklerinde artış olarak ortaya çıkmaktadır.Özetle, Türkiye’nin su yönetimi, ülkenin yeni idari yönetimindeki belirsizliklerin de etkisiyle,
özellikle kentsel su hizmetleri alanında bir dağınıklık, kurumsal zafiyet, yatırım plansızlığı ve
kurumların yetki alanları çatışması (DSİ-İSKİ) (DSİ-SYGM) içindedir.
Ekonomide yaşanan sorunlar nedeniyle de su yatırımlarının çok büyük bölümü ya başlamamış
ya da yarım kalmıştır. Su yatırımları için yenilikçi bir finansman modeli henüz
oluşturulamamıştır. Bu sorunlar ülkemizin özellikle Ege ve Akdeniz Bölgesinde iklim
değişikliğinin de etkisiyle birçok sektörü etkileyecek zincirleme krizlere neden olabileceği
düşünülmektedir.