Allianz Global Corporate & Specialty (AGCS) tarafından gerçekleştirilen yıllık küresel iş dünyası riskleri anketi Allianz Risk Barometresi’nin dokuzuncusu yayımlandı. Çalışma, bu yıl aralarında CEO’ların, risk yöneticilerinin, brokerların ve sigorta uzmanlarının da bulunduğu 100’ü aşkın ülkeden 2 bin 718 uzmanın görüşlerine yer vererek rekor katılıma ulaştı. Risk Barometresi’ne göre siber olaylar yüzde 39’la ilk kez en büyük küresel iş dünyası riski oldu. Yıllardır en büyük risk olarak görülen iş kesintileri ise, yüzde 37 ile ikinci sırada yer aldı. Yüzde 27’yle üçüncü olan mevzuat ve yönetmeliklerdeki değişiklikler ve yüzde 17’yle yedinci sırada yer alan iklim değişikliği listede en çok basamak atlayan riskler oldu. Bu sonuçlar ABD ve Çin arasındaki ticaret savaşının, Brexit’in ve küresel ısınmanın şirket ve ülkeleri küresel çapta endişelendirdiğine işaret ediyor.
İklim değişikliğini görmezden gelmek, onunla mücadele etmekten daha masraflı
İklim değişikliği, yedinci Allianz Risk Barometresi’nden bu yana en yüksek seviyeye yükseldi ve yüzde 17’lik oranla yedinci sırada yer aldı. Halihazırda Avustralya, Hong Kong, Hindistan ve Endonezya gibi ülke ve bölgelerdeki risk yönetimi uzmanlarının etkisiyle Asya-Pasifik bölgesi genelinde en büyük üç işletme riski arasında yer aldı. Rapora göre, şirketlerin gelecekte daha fazla davayla karşı karşıya kalma gerçeğine hazırlıklı olmaları gerekebilir. Başta ABD’de olmak üzere halihazırda 30 ülkede ‘en fazla karbon salan şirketleri’ hedef alan iklim değişikliğine ilişkin davalar açıldı. AGSC Çevresel, Sosyal ve Yönetişimsel İşletme Hizmetleri Başkanı Chris Bonnet konuyla ilgili şöyle konuştu: “Şirketler, küresel ortalama sıcaklık artışının 2 santigrat dereceyi aşması durumunda küresel ısınmanın olumsuz etkilerinin dramatik sonuçlara neden olabileceğinin giderek daha fazla farkına varıyor. Harekete geçilmediği takdirde düzenleyiciler eyleme geçecektir ki bu da müşterilerin, paydaşların ve iş ortaklarının kararlarını etkileyecektir. İklim değişikliği riskini göz ardı etmek, onunla mücadele etmekten daha masraflıdır. Bu nedenle, tüm şirketler, iklim değişikliğiyle mücadeleye geçiş konusundaki rollerini, duruşlarını ve hızlarını belirlemelidir. Risk yöneticileri, diğer görevlerinin yanı sıra bu süreçte de kilit rol oynamalıdır.”
Dünyada ilk 10 risk sıralaması
Siber riskler yüzde 39
İş kesintisi yüzde 37
Mevzuat ve yönetmeliklerdeki değişiklikler yüzde 27
Doğal afetler yüzde 21
Pazar gelişmeleri yüzde 21
Yangın, infilak yüzde 20
İklim değişikliği yüzde 17
İtibar ve marka değerinin kaybı yüzde 15
Yeni teknolojiler yüzde 13
Makroekonomik gelişmeler yüzde 11
Türkiye’de ilk 10 risk sıralaması
Makroekonomik gelişmeler yüzde 59
Doğal afetler yüzde 41
Yangın, infilak yüzde 35
Politik riskler ve şiddet yüzde 35
Mevzuat ve yönetmeliklerdeki değişiklikler yüzde 29
İş kesintisi yüzde 24
İklim değişikliği/hava değişimindeki artış yüzde 12
Siber tehditler yüzde 12
Pazar gelişmeleri yüzde 12
Yeni teknolojiler yüzde 6