Her ne kadar iklim değişikliğiyle mücadele açısından WEF'in 1 trilyon ağaç yetiştirme, onarma ve koruma amacıyla girişim başlattığı duyurulsa da, Greenpeace'in zirve öncesi hazırladığı rapor Davos 2020'ye katılan bazı kurumların Paris İklim Anlaşması'ndan bu yana fosil yakıtlara 1,4 trilyon dolar (yaklaşık 8 trilyon 304 milyar TL) yatırım yaptığını ortaya koymuştu.
Zirvenin kapanışından önce iki önemli uluslararası figürün, Avrupa Merkez Bankası Başkanı Christine Lagarde ve ABD Hazine Bakanı Steve Mnuchin'in yönettiği tartışma bu zıtlığı tekrar ortaya çıkardı.
Bu hafta iklim aktivisti Greta Thunberg'in konuya dair yeterliliğini sorgulayan Mnuchin, dinleyicilere iklim değişikliğini analiz etme ve frenleme konusunda uzun vadeli planlamanın yetersiz olduğunu belirtti. Öte yandan Lagarde bu düşünceye katılmadığını ifade ederek iklim değişikliğinin uluslararası piyasalar açısından yarattığı riskin ele alınmasının hayli kritik olduğunu söyledi. Lagarde, iklim değişikliğine dair "öngörüde bulunmanın mümkün" olduğunu belirterek etkilerinin "yumuşatılabileceğini" söyledi.
İki figürün yürüttüğü tartışma aynı zamanda Avrupa ve ABD'nin mevcut yönetimlerinin konuyu farklı biçimde ele alma tarzlarını da ortaya koyuyor.
ABD'nin eski başkan yardımcısı Demokrat Al Gore da iklim krizini 11 Eylül saldırılarıyla kıyaslayarak krizin pek çok kişinin belirttiğinden "çok daha kötü" olduğunu ifade etti.