Antarktika'da beklenmedik bir keşif gerçekleştirildi

Kuzey Carolina Wilmington Üniversitesinden Profesör Steven Emslie, Antarktika'da beklenmedik bir keşif yaptı.2016'nın Ocak ayında keşfi yapan Profesör Emslie, Scott Sahili'ndeki kayalık bir tepede mumyalaşmış eski penguen kalıntıları ile beraber yeni öldüğü düşünülen penguenlerin kalıntılarını buldu.

Adelie penguen yavrularına ait Emslie'nin bulduğu cesetlerin çoğunun, yüksek ölüm oranına sahip Adelie penguen yavrularına ait olduğu ifade edildi. Bu keşifte daha şaşırtıcı olan ise buzdaki taze dışkı izleriydi. Zira burada bir penguen kolonisi kurulduğuna dair (1901 ila 1903 yıllarında dahi) herhangi bir kayıt bulunmuyordu. Ernes Shackleton da aynı bölgeye 1907-1909 keşif seferinde gelmiş, burada bir Adelie penguen kolonisinin varlığından söz etmemişti. Ancak Emslie, "taze" kuş kalıntıları olarak nitelediği şeylerin beraberinde çok sayıda kemik ve tüy de buldu.

Alanda ileri araştırmalar da yapıldı. Bu araştırmalarda, Adelie penguenlerinin yuva yapımında kullandığı küçük çakıl yığınlarına da ulaşıldığı bildirildi. Profesör Emslie, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, penguen kemiği, yumurta kabukları ve tüylerden kalan korunmuş dokuların beraberinde kuş dışkılarındaki avlara ait sert parçaların (otolitler, balık kılçıkları) çıkarılması için arkeologlara benzer yöntemler kullanarak bu üç yığını kazdıklarını bildirdi. Ross Denizi'nde çalıştığı diğer eski alanlar gibi burada da toprağın tozlu ve çok kuru olduğunu ifade eden Emslie, ayrıca bol miktarda penguen kalıntısının da bulunduğunu vurguladı.

Genellikle, aldıkları numunelerde bulunan eski penguen kalıntıları ve yeni gibi görünen diğer kalıntıların, bu burnun binlerce senedir çoklu periyotlar ile kullanılıp terk edildiğine işaret ettiğini söyleyen Profesör Emslie, Antarktika'da bu araştırmayı yaptığı yıllar süresince böylesi bir alana hiç rastlamadığını kaydetti.

Kalıntılar örneklendi

Öte yandan, kuşların kalıntıları radyo-karbon analizleri için örneklendi. Sonuçlar, "taze" kalıntıların aslında eski dönemlere ait olduğunu gösterdi.

Ayrıca sonuçlar, buz ve kar tarafından en az 800 sene süresince, ta ki hızla ısınan iklim nedeni ile yaşanan erimenin koloniyi gün yüzüne çıkardığı ana kadar korunduğunu ortaya koydu.

Diğer yandan radyo-karbon tarihlemelerinin, bölgedeki üç alanın, üç farklı çağda kullanıldığını gösterdiği belirtildi. Tarihlemeler, en eski penguen kolonisinin kayalık çıkıntıda 5 bin yıl kadar önce yaşadığını da gösterdi.

Emslie, bölgedeki ilk penguen yerleşiminin günümüzden 5 bin 135 sene önce başlayıp 2 bin 750 sene öncesine uzanan bir dönemi kapsadığını ifade etti. İkinci dönem, 2 bin 340 ila bin 375 sene öncesine uzanan "yüzey kalıntıları ile" tespit edildi. Üçüncü ve son yerleşim ise yüzeydeki iki mumya ve yüzey altı gübre tarihleri ile belirlendi. Bahse konu buluntuların tarihi, bin 100 ila 800 sene öncesine kadar uzanıyordu.

Bozulmadan korundu

Independent'in haberine göre; üçüncü yerleşimin de, muhtemelen Küçük Buzul Çağı'nın başlaması ile fazlalaşan kar örtüsü nedeniyle sona erdiğinde, yüzeydeki taze kalıntılar kar ve buzla kaplandı ve yakın tarihli erimeye kadar da bozulmadan korunduğu ifade edildi.

Küresel ısınma, Ross Denizi'nin yıllık sıcaklığını 1980'lerden beri 1,5 ila 2 santigrat derece yükseltti. Son 10 senede elde edilen uydu görüntüleri ise burnun kademeli biçimde kardan sıyrıldığını gösterdi.

Profesör Emslie, bu sebeple, donmuş ve gömülü halde uzun zamandır korunan kalıntıları açığa çıkaran bu son erimenin burada buldukları farklı çağlara ait penguen kalıntılarının birbirine karışmasına ilişkin en iyi açıklamayı sunduğunu söyledi.

Araştırma makalesinde kar ve buzulun erimesi ile daha fazla bulgunun ortaya çıkabileceği belirtildi.

Profesör Emslie, Antarktika ve Ross Denizi'nde ısınma eğilimleri sürdüğü sürece kar ve buzul ile kaplı yeni alanların belirginleşebilir ve iklim değişikliği ile beraber penguenlerin alana yerleştiği ve terk ettiği bin senelik sürece ilişkin dinamik kayda katkı sunabileceğini bildirdi.

Araştırmanın Cell dergisinde yayımlandığı ifade edildi.