Koronavirüs salgını sürecini, “Dünyamız ne kadar sağlıklıysa biz de o kadar sağlıklıyız” diye yorumlayan ve eski davranışları sürdürme şansımız olmadığını söyleyen Doğal Hayatı Koruma Vakfı (WWF) Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Bayar, "İnsanın doğa üzerindeki etkisi arttıkça yeni virüslerle karşılaşma ihtimali de artıyor. Dünyadaki tüm canlıların virüs taşıdığını düşünürsek bizim için son derece patojen yeni virüslerle karşılaşma ihtimalimiz de yüksek" dedi.
"Dünyamız ne kadar sağlıklıysa biz de o kadar sağlıklıyız"
Yeni tip Koronavirüs'ün aslında Ebola, AIDS, SARS, kuş gribi gibi son yıllarda ortaya çıkan hayvan kaynaklı hastalıkların son örneği olduğunu söyleyerek geçen hafta yayımladıkları rapora değinen Bayar, "Bu hastalıkların yayılmasında özellikle yaban hayvanı tüketimi ve ticareti ile genel olarak doğanın insan tarafından aşırı sömürülmesinin büyük etkisi var. Dünyamız ne kadar sağlıklıysa biz de o kadar sağlıklıyız" dedi.
"Yasadışı yaban hayatı ticareti en büyük hacme sahip üçüncü yasadışı faaliyet alanı"Yasadışı yaban hayatı ticaretinin uyuşturucu ve silah kaçakçılığından sonra en büyük hacme sahip yasadışı ticaret faaliyeti olduğunu ifade eden Bayar, "Bu pazarın ekonomik büyüklüğü Dünya Ekonomik Forumu verilerine göre her yıl 7- 23 milyar dolar. Diğer kaçakçılık yöntemlerine göre daha az riskli olması ve yıllık hacmi, bu ticarete yönelimi her geçen gün daha da artırmakta. Asya ülkelerindeki türlere artan talep, gelişen ticaret ağları ve yöntemleri, yaban hayatı kaçakçılığında son 30 yılın en yüksek değerlerine ulaşılmasına neden oldu" diye konuştu.
"Burada hastalığa yol açan yarasa değildir, insan faaliyetleridir""Burada hastalığa yol açan yarasa değil. Yarasayı etkileyen tipten daha farklı bir Koronavirüs ile karşı karşıyayız. Buna sebep olan da mutasyona imkân veren kontrolsüz ortamlar. Bir başka türde bulunan Koronavirüs'ün insanla teması da risk yaratabilir. Gıda kontrolü olmayan bütün yaban hayvanı etleri için bu risk geçerli. Sadece Çin’deki değil, bütün ülkelerdeki yaban hayvanlarının kontrolsüz tüketimi başka zoonozlara yol açabilir.
Bir ekosistemden yarasaları kaldırmak arı kovanına çomak sokmak gibidir. Tekrar altını çizmek gerekirse sebep yarasa değil, yaban hayvanları ile kontrolsüz temasa sebep olan doğal alan kayıplarına yol açan insan faaliyetleri ve yaban hayvanı ticaretinin yarattığı olumsuz koşullar. Aslında bütün türlerin ekosistem içinde belli bir görevi var, en baskın tür olan insanın, faaliyetlerini bu dengeyi bozmayacak şekilde yeniden düzenlemesi gerekiyor."
"İnsanın doğa üzerindeki etkisi arttıkça yeni virüslerle karşılaşma ihtimali de artıyor"Antibiyotiklerin bakterilere karşı etkili, virüslere karşı etkili olmadığını ifade eden Bayar, merak edilen bu konuya ilişkin şu açıklamlarda bulundu:
"Virüslere karşı oluşturduğu semptomlara yönelik bir tedavi uygulayabiliyorsunuz. Bunun dışında aşılar var. Ancak virüslerin insan bağışıklık sisteminden kaçmak için izledikleri bazı çok özel yöntemler var. Örneğin bu salgına neden olan Koronavirüs milyonlarca yıldır yarasada ve yarasanın bağışıklık sistemine karşı koymak için evrimleşmiş. İnsanın doğa üzerindeki etkisi arttıkça yeni virüslerle karşılaşma ihtimali de artıyor. Dünyadaki tüm canlıların virüs taşıdığını düşünürsek bizim için son derece patojen yeni virüslerle karşılaşma ihtimalimiz de yüksek.