Global Energy Monitor’ün bu yıl sekizincisini yayımladığı “Yükseliş ve Çöküş 2022: Kömürlü Termik Santralların Küresel Takibi” raporuna göre, yapımı süren ve planlanan kömürlü termik santral kapasitesi 2021 yılında %13 azaldı.
Söz konusu azalma olumlu da olsa, Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’nin (IPCC) 2030 yılına kadar kömür kullanımının 2019’a oranla %75 azaltılması gerektiğini ortaya koyan tavsiyesi için yeterli değil. İklim biliminin açıkça gösterdiği gibi önümüzdeki 10 yıl içinde kömürü azaltmak için daha hızlı hareket edilmesi gerekiyor.
Çin, Güney Kore ve Japonya, ülke dışındaki kömürlü termik santral projelerine finans sağlamama sözü verdi; bu önemli bir adım. Ancak Çin, dünyanın geri kalanının toplamından daha fazla termik santral projesi devreye alarak küresel çabayı gölgeliyor.
Türkiye’de “Kılçıksız Yatırım Modeli” Bile Piyasada Karşılık Bulmadı
2010’dan beri toplam 87 GW’lık kömürlü termik santral planı iptal edilen Türkiye’de kömür santralı proje stoku küçülmeye devam etti. 2021 yılında da 10,6 GW’lık kömürlü termik santral planı iptal edildi. Türkiye’de inşaatı devam eden ve devreye alınan santralların uluslararası finansman alan santrallar olduğu düşünüldüğünde, Çin ve G20 ülkelerinin yeni kömür santralı finansmanını durdurma taahhütleri, Türkiye’de yeni projelerin finansman bulmasını zorlaştıracak.
Kamu idaresinin desteğine rağmen, elektrik lisansı olan kömür santralı projeleri bile iptal oluyor. Özellikle Çayırhan B santralının iptal edilmesi ayrı bir önem taşıyor, zira bu santral Enerji Bakanlığı’nın “kılçıksız yatırım” modelinin, yani kömürlü termik santralların tüm gerekli yasal izinler Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından alındıktan sonra yatırıma hazır bir şekilde ihaleye açılması modelinin ilk projesiydi.
Kömürün Ötesinde Avrupa (Europe Beyond Coal) Kampanyacısı Duygu Kutluay, rapor hakkında şunları söyledi: “Dünya kömürü geride bırakıp yenilenebilir enerjiye geçişin faydalarından yararlanmaya başlamışken, Türkiye’nin kömür sektörünü ayakta tutmak için kamu kaynaklarını israf etmekten bir an önce vazgeçmesi, kömürden çıkışı planlaması lazım. Kömüre verilen kamu desteklerinin sonlandırılması ve kirletme bedelinin santrallara yüklenmesi durumunda Türkiye’de de en geç 2030 yılına kadar kömürü elektrik üretiminden çıkarmak mümkün.”
Raporun öne çıkan bulguları şöyle:
Kapanma tarihi belirlenen kömür santralı sayısı 2021 yılında bir önceki yıla göre neredeyse iki misli artarak 750’ye çıktı (550 GW). Yapım ve planlama aşamasındaki toplam kömürlü termik santral kapasitesi, 2015 yılından beri ilk defa 2020 yılında artmıştı, 2021 yılında ise %13 oranında azalarak 525 GW’tan 457 GW’a düştü. COVID-19 sonrası toparlanma yılı olan 2021’de dünyada 45 GW kömürlü termik santral kapasitesi işletmeye alındı, 26,8 GW emekli edildi, böylelikle küresel kömürlü termik santral filosunda 18,2 GW’lik net bir büyüme yaşandı. Yeni işletmeye alınan 45 GW’lık santralın yarısından fazlası (%56) Çin’deydi. Çin’i hariç tutarsak küresel kömür filosu, art arda dördüncü yılda da küçülmeye devam etti. ABD’de 2019’da 16,1 GW, 2020’de 11,6 GW kapasite kapatılırken, 2021’de bu miktar tahmini 6,4 GW ila 9 GW arasında oldu. ABD’nin ulusal iklim ve enerji hedeflerini tutturması için kömürden çıkışını hızlandırması gerekiyor. 27 AB ülkesi 2021’de rekor düzeyde termik santral kapattı. AB içinde termik santral kapatma konusunda öncü ülkeler Almanya (5,8 GW), İspanya (1,7 GW) ve Portekiz (1,9 GW) oldu. Portekiz, son kömürlü termik santralını hedeflediği 2030 yılından 9 yıl önce, Kasım 2021’de kapatarak kömürsüz ülkelerden oldu. Kömüre dayalı elektrik üretiminde ise, COVID-19 pandemisinin başladığı 2020 yılındaki %4 düşüşün ardından, 2021 yılında %9’luk rekor bir artış yaşandı.