ÇEVRE HABER - Çevre Deniz ve Ülkemiz İçin

Termik santrallere çevre yükümlülüğünden 3 yıl muafiyet

ÇEVRE

Türkiye Barolar Birliği Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu torba yasa ile termik santrallere çevre yükümlülüğünden 3 yıl muafiyet getirilmek istendiğine dikkat çekti.

Türkiye Barolar Birliği Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu tarafından yapılan açıklamada torba yasa ile termik santrallere çevre yükümlülüğünden 3 yıl muafiyet getirilmek istendiği belirtildi.

Türkiye Barolar Birliği Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu daha önce Meclis gündemine getirilen ancak tepkiler ve seçim nedeniyle geri çekilen termik santrallere çevre yükümlülüğünden muafiyetin 3 yıl uzatılmasının ‘vergi kanunu’ adı altında sunulan torba yasa ile tekrar Meclis gündemine getirildiğini bildirdi. Daha önceki teklifte muafiyet uzatması 2 yıl ile sınırlıydı.

“Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun" başlıklı kanun teklifi 08.07.2019 tarihinde torba yasa hazırlanarak TBMM Başkanlığı’na sunuldu. Otuz iki maddelik “Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” teklifi genel gerekçesinde, düzenlemenin çoğunu oluşturan vergi ile ilgili teklifler hakkında açıklama yapıldıktan sonra “ülkemizin enerji ihtiyacının karşılanmasında önemi yer tutan yenilenebilir enerji kullanılan büyük ölçekli projeler için düzenlemeler hayata geçirilmektedir” denildi.

"ANAYASA ÇİĞNENEREK ŞİRKETLERE EK SÜRE VERİLECEK"

Komisyon tarafından yapılan açıklamada içinde “enerji” geçen bir düzenlemenin, özellikle bugünlerde gündeme getirilmesinin pek de hayra alamet sayılmayacağı belirtilerek “Zira, TBB Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu olarak başından bu yana karşı çıktığımız 'özelleştirilen termik santrallerin çevre yükümlülüklerinden muaf tutulmasına' dair düzenlemede şirketlere tanınan süre 31.12.2019 tarihi itibariyle sona ermektedir ve bilindiği kadarıyla enerji şirketleri çevre yükümlülüklerini yerine getirmek için herhangi bir adım atmamışlardır. Bu durumda ya bu santraller kapatılacak -ki kapatılmalıdır- ya da yeni bir yasal düzenleme ile toplum ve ülke yararları hiçe sayılıp Anayasa Mahkemesi kararı çiğnenerek şirketlere yeni bir süre verilecektir” denildi.

"MUAFİYET 3 YIL UZATILIYOR"

Teklifte, 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ile ilgili değişiklikler içeren bir madde ile lisanssız üretim projeleri ile ilgili düzenlemeye, geçici madde 26 olarak Kanun’a eklenmesi istenilen “Sözleşme Süre Uzatımı ve Devir” başlıklı madde ile bazı hak ve yükümlülüklerin yerine getirilmesi için öngörülen sürelerin 36 ay, yani 3 yıl uzatılmak istendiğinin anlaşıldığı ifade edildi.

Kanun teklifinde geçen yükümlülüklerin hangi yükümlülükler olduğuna dair hiçbir açıklık olmadığına dikkat çekilen komisyon açıklamasında şu ifadelere yer verildi: “Kamuoyunda bu kadar tartışma konusu olmuş, iki kez Anayasa Mahkemesi’ne gitmiş bir konuda yeni bir düzenleme yapılmak istenmesi halinde bunun açıkça ifade edilerek gerekçelendirilmesi, demokratik bir hukuk devletinde yasa koyucudan beklenen bir tutum olmasına karşın, burada durum biraz farklı görünmektedir. Teklif ile iki tür enerji yatırımına süre uzatımı söz konusudur; birincisi 6446 sayılı Kanun’un 5. maddesinin 12. fıkrası ile düzenlenen “yenilenebilir enerji” yatırımları iken ikincisi Kanun’un “özelleştirme” başlıklı 18. maddesinin 5. fıkrasına dayalı süreçlerdir. Özelleştirme ile ilgili 18. maddenin 5. fıkrasında ise yenilenebilir enerji kaynakları veya yerli kömüre dayalı elektrik üretim tesislerinin kastedildiği madde metninden anlaşılmaktadır.”

"SEÇİM İÇİN ERTELENEN DÜZENLEME TEKRAR GÜNDEMDE"

Açıklamada, gerekçede hiçbir şekilde özelleştirme ve termik santral denilmeyip “büyük ölçekli projelerde teknik altyapı faaliyetleri için ilave sürece ihtiyaç duyulması” gibi torba bir ifade kullanıldığının görüldüğü vurgulandı ve şöyle devam edildi: “Buna karşın, özelleştirme sürecini yürüten Özelleştirme İdaresi Başkanlığı verilerine göre 2013-2015 yılları arasında özelleştirilen termik santraller Seyitömer, Kangal, Yatağan, Kemerköy ve Yeniköy, Çatalağzı, Orhaneli ve Tunçbilek ile Soma B termik santralleri olup, 2013 yılından itibaren çevre yükümlülüklerinden muaf tutulmuşlardır. Bu durumda, yerel seçimlerin hemen öncesinde doğrudan 6446 sayılı Kanun geçici 8. maddesinde yer alan süreyi uzatarak yapılmak istenen ama seçim nedeniyle geri çekilen değişiklik teklifinin, bu kez özelleştirme sonucunda imzalanan devir ve elektrik satış anlaşmaları hükümleri üzerinden yapılmak istendiği anlaşılmaktadır” 

"TEKLİF ETİK VE HUKUKİ DEĞİLDİR"

“Oluşan kamuoyu tepkisinden kaçınmak için bu şekilde bir düzenleme getirilen 3 yıllık ek süre, gerçekten de yukarıda sayılan santraller için öngörülüyorsa, o zaman “hukuk devleti” açısından ciddi bir sorunumuz var demektir. Sektörde olanlar, bu santrallerin yükümlülüklerini yerine getir(e)mediklerini bilmektedirler” denilen açıklamada, halk sağlığı ve kamu yararı yerine alıcı şirketlerin ticari çıkarları gözetilerek, bu santrallerin çevreye ciddi zararlar vererek üretim yapmalarına izin verilmesi anlamına gelen teklifin, etik ve hukuki olmadığı dile getirildi.

DAHA ÖNCE TEPKİLER ÜZERİNE ÇEKİLMİŞTİ

Daha önce Maden Kanunu ve Bazı Kanunlar Hakkında değişiklik öngören Torba Yasa Tasarısı tasarısında, 10 adet termik santrale baca gazı filtresi olmadan 2 yıl daha faaliyetini sürdürmesine izin veren bir madde içeriyordu. Madde 45’e göre Çanakkale, Kahramanmaraş, Karabük, Kütahya, Manisa, Sivas, Şırnak ve Zonguldak’ta bulunan 10 santrale 2021 yılının sonuna kadar filtresiz çalışma muafiyeti sağlanacaktı. Buna göre, yasal sınırların üzerinde kirletici salan eski termik santraller, 2021 sonuna kadar yasal olarak faaliyetine devam edebilecekti. Termik santrallere 2 yıl daha filtre takmadan çalışma izni veren 45. madde yaşam alanı savunucuları ve yöre halkının tepkisi üzerine AKP, CHP, HDP, MHP ve İyi Parti’nin ortak önergesi ile kanun metninden geri çekilmişti.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.