Bir malın veya hizmetin üretimi için kullanılan su kaynaklarının toplam miktarına suyun ayak izi denir.
Su ayak izi tatlısu kullanımının bir göstergesidir. Yalnızca üretici veya tüketici olarak kullandığımız suyu değil aynı zamanda dolaylı yollardan tükettiğimiz su kullanımının da toplamıdır.
Su ayak izinin yeşil, mavi ve gri olmak üzere 3 bileşeni vardır. Yeşil ve mavi renkler su tüketimini, gri su ise su üzerindeki kirliliği anlatır.
Türkiye’de içme ve kullanma amacıyla günlük kişi başına düşen su miktarı 216 lt’dir. Mal ve hizmetler aracılığıyla tüketilen su miktarı ise kişi başı günlük 5.416 lt’dir. “Mal ve hizmetler aracılığıyla tüketilen su miktarı” derken bir malın tüketiciye varana kadar geçirdiği tüm süreçlerde kullanılan su miktarıdır. Örneğin bir tişörtün daha hammadde halinde tarladaki pamuk bitkisinden başlar; pamuğun sulanması, pamuğun iplik, ipliğin kumaş olması, kumaşın boyanması, tişörtün tekstil tezgâhlarında dokunması sürecini ifade eder.
1 bardak süt (250 ml) için 225 litre su (%85 yeşil, %8 mavi, %7 gri)
1 kilo tavuk eti için 4325 litre su (%82 yeşil, %7 mavi, %11 gri)
1 kilo sığır etinin üretimi için 15.415 litre su (%94 yeşil , %4 mavi,%2 gri)
1 kilo çikolata üretimi için 17.196 litre su (%98 yeşil, %1 mavi, %1 gri)
1 fincan kahvenin üretilmesi için 130 litre (%96 yeşil, %1 mavi, %3 gri)
1 pamuklu tshirt için (250 gr) 2720 litre (%54 yeşil, %33 mavi, %13 gri)
1 jean pantolon için (1kg) 10.850 litre (%45 yeşil, %41 mavi, %14 gri) suya ihtiyaç vardır.
Su ayak izi yalnızca su hacmini değil, aynı zamanda kullanılan suyun türünü (yeşil, mavi, gri), ne zaman ve nerede kullanıldığını da gösterir. Bu bakımdan bir ürünün su ayak izi, çok boyutlu bir göstergedir. “Su Ayak İzi” kavramı, ilk kez 2002 yılında UNESCO-IHE’de, Arjen Hoekstra tarafından ortaya koyulmuştur. Bir ürünün su ayak izi; ürünün sanal su içeriği veya ürünün saklı, gömülü, harici ya da gölge suyu diye adlandırılan farklı terimlerle benzerlik gösterir.
Su ayak izi tatlısu kullanımının bir göstergesidir. Yalnızca üretici veya tüketici olarak kullandığımız suyu değil aynı zamanda dolaylı yollardan tükettiğimiz su kullanımının da toplamıdır. İnsanlar çoğunlukla suyu içmek, yemek pişirmek ve yıkamak için kullanır fakat daha da fazlası gıdamızın üretiminde, kıyafetlerimizin, arabalarımızın veya bilgisayarlarımızın yapımında kullanılır.
Su ayak izi yalnızca su hacmini değil, aynı zamanda kullanılan suyun türünü (yeşil, mavi, gri), ne zaman ve nerede kullanıldığını da gösterir. Bu bakımdan bir ürünün su ayak izi, çok boyutlu bir göstergedir.
Mavi Su Ayak İzi, bir malı üretmek için ihtiyaç duyulan yüzey ve yeraltı tatlı su kaynaklarının toplam hacmi için kullanılır ve geleneksel olarak tatlı su denildiğinde akla gelen su kaynaklarıdır.
Yeşil Su Ayak İzi, bir malın üretiminde kullanılan toplam yağmur suyudur.
Gri Su Ayak İzi, kirliliğe yönelik bir göstergedir. Ürün üretiminde yol açtığı tatlı su kirliliğinin derecesini gösteren kavramsal bir rakamdır.
Bir tarım mahsulü üretimi sürecini ele alırsak; yeşil su ayak izi ürünün büyüme dönemi boyunca tükettiği yağmur suyu miktarını ölçer, mavi su ayak izi ürünün aynı dönem içinde kullandığı yüzey ve yer altı su miktarını ölçer. Gri su ise bu üretim sürecinde yüzey akıntılarına ve/ya süzülerek yeraltı sularına karışan besin ve tarım ilaçlarının, karıştığı ortamdaki doğal derişim ve su kalitesi standartlarına bağlı olarak arıtılması için kullanılan suyun miktarını ifade eder.
“Sanal su” bir tarımsal, endüstriyel ürünün veya servisin üretim sürecinde tüketilen toplam sudur. Bir ülke veya bir bölge bir ürünü ithal ediyorsa veya ihraç ediyorsa, suyu da sanal olarak ithal/ihraç eder. Örneğin, Türkiye’de üretilen kuru kayısı, büyük oranda Avrupa ülkelerine ihraç edilir. Böylece, kuru kayısı üretiminin su ayak izi Avrupa ülkelerinde tüketimin su ayak izine dâhil edilir. Öte yandan, Türkiye’de su ayak izinin bir bölümü ithal edilen mallardan kaynaklanır. Örneğin, Türkiye’de tüketilen kahvenin su ayak izi Brezilya’nın üretiminin su ayak izine dâhildir.