Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı verilerine göre, ocak-ağustos döneminde 2 bin 360 megavat kapasitede lisanslı elektrik üretim tesisi devreye alındı.
Bu kapasitenin yüzde 50'sini 1181 megavatla rüzgar enerjisi santralleri oluşturdu. Hidroelektrik santralleri 453,6 megavatla bu dönemde faaliyete giren elektrik üretim yatırımlarında yüzde 19,2 paya sahip oldu.
Söz konusu dönemde 343 megavat lisanslı güneş enerjisi kapasitesi devreye girdi ve yeni yatırımların yüzde 14,5'ini oluşturdu. Güneş enerjisinde lisanssız yeni yatırımların kapasitesi 425 megavat olarak hesaplandı.
Bu kaynakları 335,8 megavatla (yüzde 14,2) biyokütle, atık ısı ve jeotermal yatırımları izlerken, devreye giren termik santral kapasitesi ise 45,4 megavat (yüzde 1,9) oldu.
Hidroelektrikte yatırımlar düştü
Türkiye'de ocak-ağustos döneminde devreye alınan yeni elektrik üretim tesislerinin kapasitesi geçen yılın aynı döneminde devreye giren elektrik üretim kapasitesine göre yüzde 31,4 artış gösterdi.
Bu dönemde yeni rüzgar enerjisi yatırımlarının kapasitesi yüzde 180 artış gösterirken, biyokütle, atık ısı ve jeotermal enerji yatırımları yüzde 805 arttı.
Güneş enerjisinde lisanslı ve lisanssız yatırımların kapasitesi ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 156 yükseldi.
Yenilenebilir Enerji Kaynaklarını Destekleme Mekanizması'ndan (YEKDEM) yararlanmak isteyen üretim tesislerinin 31 Aralık 2020'ye kadar devreye girme şartında sürenin 30 Haziran 2021'e kadar uzatılması bu artışta etkili oldu.
Hidroelektrik yatırımları ise söz konusu dönemde yüzde 64,5 düşüş gösterdi.
Rüzgar ve güneşin toplam kapasitedeki payı yüzde 17,7
Türkiye'nin ağustos sonu itibarıyla 98 bin 493 megavat olan elektrik kurulu gücünde termik santrallerin payı yüzde 46,8 olarak hesaplanırken, hidroelektrik santrallerin payı yüzde 31,9, rüzgar enerjisinin payı yüzde 10,2, güneş enerjisinin payı yüzde 7,5, biyokütle, atık ısı ve jeotermal santrallerin payı yüzde 3,5 oldu.
Toplam kapasite içinde yenilenebilir enerji kaynaklarının payı ise yüzde 53,1'e ulaştı. Türkiye toplam yenilenebilir enerji kurulu gücünde Avrupa'da 5'inci, dünyada ise 12'nci sırada yer alıyor.
Türkiye'de gelecek 10 yılda 10'ar bin megavat rüzgar ve güneş enerjisi kapasitesinin devreye alınması hedefleniyor.
Güneş ve rüzgar enerjisinde dünyada hızla düşen maliyetler ve gelişen teknoloji, bu kaynaklara yatırım yapılmasını kolaylaştırıyor.