Kayseri’nin Pınarbaşı ilçesine bağlı Eğrisöğüt ve Aşağı Beyçayır köyleri arasına Erciyes Patlayıcı Maddeler Sanayi ve Ticaret A.Ş tarafından patlayıcı madde üretimi ve depolama tesisi yapılması planlanıyor.
Yapılması planlanan tesiste üretilecek ürünler ve üretim sürecindeki girdiler, su temini ve arıtma altyapısı dahil olmak üzere altyapıya hasar verebilir, su kaynaklarını kirleterek çevreyi ve insan sağlığını etkileyebilir ve canlıların yaşamını risk altına alabilir.
ÇED raporuna göre, fabrikada üretilmesi ve depolanması beklenen materyaller arasında dinamit, hazır patlayıcılar, havai fişekler, yanıcı maddeler, işaret fişekleri yer alıyor. Köylüler ise köylerine 955 metre uzaklıkla yapılması planlanan tesise karşı çıkıyor.
Gazete Karınca’ya konuşan Kayseri Karaçay Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Avukat Harun Özkan, projeden hiçbir şekilde haberleri olmadığını, herhangi bir tebligat bildirimi almadıklarını belirterek, “Biz yapılacak olan tesisi www.ilan.gov.tr adresinde, ÇED bilgilendirmesi toplantısı yapılacağını, bir arkadaşımızın görmesi ile öğrendik. Bizim köyümüz de komşu köyümüz de durumdan tamamen habersizdik” dedi.
‘Tesisten çıkacak atıklar musluklarımızdan akacak’Yapılması planlanan tesisin köylerine 955 metre bir mesafede olduğunu ifade eden Özkan, “Bağırdığımızda duyulacak mesafede patlayıcı fabrikası yapılacak. Bu fabrika doğayı, havayı kirletecek” diye belirtti.
Özkan, bu tür tesislerde zararlı kimyasallar kullanıldığını vurgulayarak, tesisin vereceği zararları şu şekilde örneklendirdi:
"Tesiste kullanılacak olan kimyasallar toprağımıza, suyumuza karışacak ve bunları kirletecek. Kurulacak olan tesise yaklaşık 200 metre mesafede köyümüzün içme suyu şebekesinin kaynağı var. Buradan çıkacak atıklar evimizdeki musluklardan akacak. Ayrıca bizim köyümüz yüksek rakımlı bir köy. Bin 700’ün üstünde bir rakımdayız. Komşu köyümüzün rakımı daha düşük. Yağmur, kar gibi akıntılarla atıklar o köye, köyden geçen Zamantı Irmağı’na ulaşacak. Bu ırmakta balıkçılık yapılıyor ve üzerinde birçok balık çiftliği var. Sulamada kullanılıyor bu ırmak, barajlara bağlanıyor. Tesis bölgeyi tamamen kirletecek. Belki de Kayseri merkezdeki sulamayı bile etkileyecek."
‘Orman olsun diye tarlalarımızı vermiştik, tek kalan meramıza tesis yapılacak’Tesisin yapılacağı alanın, kendi köyleri ve çevre köylerin mera olarak kullandıkları alan olduğunu söyleyen Özkan, şöyle devam etti:
"Bizim köyümüz 20-25 yıl kadar önce orman köyü oldu. Köyün etrafına birçok ağaç ekildi. Biz diğer meralarımızı bu ormanlaşma için verdik. Hatta birçok köylü kendi tarlasını bile devlete verdi, orman olsun diye. Biz bunu yapmışken tek mera olarak kullanılan yere bu tesisin yapılması planlanıyor. Bunu hiçbir şekilde kabul etmiyoruz."
Köylerinde kendi üretimlerini kendi tüketimleri için gerçekleştirdiklerini belirten Özkan, “Biz organik bir üretim yapıyoruz. Arıcılık da bölgede, son dönemde çok gelişti. Bu kadar doğal ve çevre ile uyumlu bir yerde böyle bir kimyasal içerikli tesis kurulmasını kesinlikle istemiyoruz” dedi.
‘Tüm siyasi patilerden destek bekliyoruz’“Köyümüzün doğal ortamını koruyarak orada yaşamak istiyoruz” diyen Özkan, sözlerini şu şekilde sonlandırdı:
"Sonuna kadar bu tesisin yapılmaması için mücadele edeceğiz. Öncelikli amacımız kamuoyu oluşturmak. Toplum kanalıyla, sosyal medya kanalıyla, basın kanalıyla, çevreci dernekler aracılığıyla sesimizi duyurmaya çalışacağız. Bütün siyasi partilerden destek bekliyoruz. 31 Ocak Salı günü ÇED bilgilendirme toplantısına katılacağız. Orada da gerekli itirazlarımızı yapacağız. Olur da olumsuz bir sonuç çıkarsa da yargı yoluna gideceğiz. Sonuna kadar toprağımızı, köyümüzü koruyacağız."
Kamuoyu oluşturmak için bir kampanya başlattıklarını söyleyen köylüler ise, hava ve su kirliliğine sebep olacak tesisi istemediklerini vurguladı. Köylüler, yaşam alanlarının yok edecek tesisin yapılamaması için mücadele edeceklerini söyledi.