İyidere ilçesinde yapımına başlanan lojistik liman inşaatında kullanılmak üzere ihtiyaç duyulan taş ocağı için Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle geçen yıl Mart ayında İşkencedere Vadisi’nde acele kamulaştırma kararı alınması üzerine bölge halkı harekete geçerek, 1 Nisan tarihinde de vadi girişinde nöbete başladı.
Köylülerin ve sivil toplum örgütlerini karşı çıkmasına rağmen şirket 22 Nisan’da iş makineleriyle jandarma eşliğinde vadiye girerek taş ocağı çalışmaları başladı. Köylüler bir yandan iş makinelerinin çalışmasını engellemeye çalışırken bir yandan da hukuk mücadelesi başlattı.
BİLİRKİŞİ: YETERSİZ VE USULÜNE UYGUN DEĞİL
Rize İdare Mahkemesi’ne açılan yürütmeyi durdurma davası için bölgede inceleme yapan bilirkişi heyeti geçtiğimiz Ekim ayında raporunu hazırlayarak mahkemeye verdi. Yöre halkının lehine olan raporda, İşkencedere Vadisi’nde yapılmak istenilen taş ocağının proje tanıtım raporunun yetersiz ve usulüne uygun hazırlanmadığı belirtildi. Bölge halkı da mahkemenin raporu dikkate alarak karar vermesini beklerken, Cengiz inşaatta vadide çalışmalara ara vermeden devam etti.
“100 GÜNDÜR RAPORUN UYGULANMASINI BEKLİYORUZ”
Taş Ocağı konusunda 100 gündür Mahkemenin durdurma kararı vermesini beklediklerini söyleyen İDEF Başkan Yardımcısı Musa Yılmaz, “Bilirkişi heyeti, İkizdere’nin taş ocaklarına uygun olmadığını raporlarında çok net belirtmiş olmasına rağmen, mahkeme ısrarla kararını açıklamayarak doğa katliamına seyirci kalıyor, hatta teşvik ediyor.
Tüm dünya da iklim krizi büyürken, her zamankinden daha çok doğamıza ihtiyacımız varken doğamızdan tek bir ağaca dahi dokunma lüksümüz yokken binlerce ağaçlarımız hukuka aykırı bilim insanlarını tanımaksızın göz göre göre dibinden kopartılıyor, doğamız yok ediliyor. Mahkeme, ısrarla İkizdere doğa katliamına göz yummaktadır. Mahkeme karar verdiği zaman ortada doğa kalmayacak” diye konuştu.
“MAHKEME DOĞA KATLİAMINA GÖZ YUMUYOR”
Davanın avukatlarından Yakup Okumuşoğlu sürecin başından itibaren davanın çok yavaş ilerlediğine dikkat çekerek, “Bilirkişi heyetinin taş ocağı için verilen ÇED gerekli değildir kararının teknik olarak yeterli ve uygun olmadığını belirtmesine rağmen mahkemenin 100 gündür karar vermedi. Aynı süreci Yeşil Yol davasında da yaşadık.
Yol bittikten sonra karar verdiler. Kesilen ağaçları yerine getirme şansımız yok. Yürütmeyi durdurma kararı diye bir işleyiş var. Mahkemenin burada uygulaması yani ilk etapta yürütmeyi durdurma kararı vermesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.