ÇEVRE HABER - Çevre Deniz ve Ülkemiz İçin

Maden ocağına büyük tepki

ÇEVRE

Muğla'nın Köyceğiz ilçesinin kırsal Ağla Mahallesi Altınsivri Tepesi'ndeki ovilin madeni ocağını 4 yıldır işleten şirketin, faaliyet alanını 2,5 hektardan 25 hektara çıkarmak için Muğla Orman Bölge Müdürlüğü'ne başvurması, yöre halkı ve çevreciler tarafından protesto edildi.

Köyceğiz'in kırsal Ağla Mahallesi'nin, 1750 rakımlı Altınsivri Tepesi eteklerindeki 2,5 hektarlık alanda, 4 yıl önce özel bir şirket tarafından, demir-çelik sanayisi, inatçı malzemeler (refrakter) sanayisi ve döküm sanayisinde aşındırıcı olarak faydalanılan ve elektrikli ısıtıcılarda da yararlanılan olivin madeni çıkarılmaya başlandı. Madenin çıkarılması ve taşınması sırasında çevreye, doğaya zarar verildiğini, buradaki göletin bu yüzden kuruduğunu öne süren çevreciler, o dönemde eylemler yaparak tepkilerini dile getirdi. Ancak, bir sonuç alınamadı.

Şirketin açık maden ocağının sahasına 22.5 hektarlık bir alanı daha eklemek istemesi ve bunun için Muğla Orman Bölge Müdürlüğü'ne başvurması, yöre halkı ve çevrecilerin tepkisini daha da artırdı. Karaçam ve sığla ormanları, alpin bitki örtüsü ve biyolojik çeşitliliği ile 80 endemik bitkiye ev sahipliği yapan Türkiye'nin önemli doğa alanlarından biri olan bölgedeki maden ocağının genişletilmek istenmesi Muğla Çevre Platformu (MUÇEP) öncülüğünde, Köyceğiz Turizm ve Doğayı Koruma Derneği, Tema Vakfı Köyceğiz Temsilcileri, köylüleler ve çevrecilerinde aralarında bulunduğu 60 kişi, tepkilerini dile getirmek için eylem yaptı. Göl kenarında düzenlenen forumun ardından kalabalık, ellerinde 'Sandras madene kurban edilemez', 'Sandras'ta madene izin verme, Çiçek Baba'yı incitme', 'Muğla cennet kalsın', 'Huzuru rantta değil doğada ara' yazılı pankart, afiş ve dövizlerle madene kadar yürüdü.

Köyceğiz İlçe Jandarma Komutanlığı ekiplerinin geniş güvenlik önlemi aldığı yürüyüş sonrasında MUÇEP adına basın açıklamasını okuyan Dönem Sözcüsü Melda Özden, maden ocağının bölgedeki endemik türleri tehdit ettiğini, yöre halkının 'Çiçek Baba' olarak isimlendirdiği erenle özdeşleştirdikleri Sandras Dağı'nın tahrip edilmesinin bu geleneksel kültüre de darbe vurduğu söyledi. Bölgenin tüm bu güzelliklerini tahrip edecek bir maden faaliyetine izin verilmiş olmasının yanı sıra, şimdi de faaliyet sahası on kat genişletilmek istenmesinin kabullenemez olduğunu ifade eden Özden, şöyle devam etti:
"Muğla Orman Bölge Müdürlüğü'ne ve tüm yetkililere sesleniyoruz; Sandras'taki bu eşsiz biyolojik zenginliğin ve güzelliğin bir daha geri gelmeyecek şekilde tahrip olmasına neden olacak faaliyetlere izin vermeyin. Çok uzun bir zaman sürecinde var olan bu güzellikleri 'işletme' zihniyetinden vazgeçin. Bölgenin doğal yapısının korunması için gerekli önlemleri alın. Sandras köylülerinin kültürüne saygı duyun, Çiçek Baba'nın ruhunu rahatsız etmeyin. Şirket yetkililerine sesleniyoruz; Sandras'tan elinizi çekin."
Açıklamanın ardından kalabalık, olaysız dağıldı.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.