Emisyonlardaki toplam düşüşün 1,1 milyar tondan fazlası, azalan petrol tüketimi nedeniyle elde edildi. Geçen yıl petrol talebindeki yüzde 8'lik gerilemenin yarısı ulaştırma, yüzde 35'i ise hava yolu trafiğinin azalmasından kaynaklandı. Öte yandan, 2019'da dünyada petrol kullanımından kaynaklanan emisyonlar 11,4 milyar ton olmuştu.
Geçen yıl elektrik sektörünün neden olduğu emisyonlar ise 450 milyon ton düştü. Bunda, kömür talebinin yüzde 4 azalması, elektrik talebindeki gerileme ve yenilenebilir kaynakların elektrik üretimindeki payının tarihteki en yüksek seviyesi olan yüzde 29'a ulaşması temel etkenler oldu.
Böylece, geçen yıl küresel emisyonlar, Kovid-19 salgınının yayılmasını önlemek için alınan tedbirler neticesinde yavaşlayan ekonomik aktiviteye bağlı olarak yüzde 5,9 geriledi. Bu oran emisyonlarda İkinci Dünya Savaşı'ndan beri kaydedilen en büyük düşüş oldu.
Buna rağmen emisyonlar ekonomik toparlanmanın başlamasıyla yıl sonunda yeniden artışa geçti. Küresel emisyonlar geçen yıl aralıkta 2019'un aynı ayına göre yüzde 2 (60 milyon ton) yükseldi. Özellikle, büyük ekonomilerin emisyonlarının salgın öncesi dönemin üzerine çıktığı görüldü.
Geçen yıl salgının etkilerini atlatarak kısıtlamaları kaldıran ilk büyük ekonomi Çin'in emisyonları 2019'a göre yüzde 0,8 arttı. Hindistan'da emisyonlar geçen yıl eylül ayından itibaren yeniden artış eğilimi gösterdi. Brezilya'da ise ulaşım sektöründe yaşanan toparlanma sonucu petrol talebinin yükselmesi emisyonların son çeyrek itibarıyla artmasına neden oldu.
ABD'de geçen yıl emisyonların yüzde 10 gerilemesine rağmen aralıkta 2019'un aynı dönemindeki seviyesine yaklaştı. ABD'deki bu artışta, doğal gaz fiyatları ve soğuk hava şartlarına bağlı olarak kömür tüketiminin yükselmesi etkili oldu.