Covid-19 salgınıyla birlikte maske ve eldiven gibi malzemelerin atıklarının sayısı yükseldi. Artan atık miktarı ise çevresel olarak sorunlara yol açmaya başladı. Üsküdar Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Çevre Sağlığı Program Başkanı Öğretim Görevlisi İnci Karakaş, tıbbi atıklarla ilgili değerlendirmelerde ve çevreyi bu atıklardan korumaya yönelik önemli tavsiyelerde bulundu.
Dünya'nın aktardığına göre tıbbi atıkların sağlıksız yönetimiyle insan sağlığı ve çevre üzerinde öngörülemeyen etkilerin ortaya çıktığını vurgulayan Karakaş, “Bu nedenle atıkların toplanmasının, güvenli bir şekilde taşınması ve nihai olarak bertaraf edilmesinin son derece önemli olduğunu söyleyebiliriz. Biyomedikal ve tıbbi atıkların diğer katı atıklardan farklı değerlendirilmesi gerektiği unutulmamalı. Etkin atık yönetimiyle uygun toplama, ayırma, depolama, taşıma, işleme ve bertaraf etmenin yanı sıra dezenfeksiyon ve personelin korunması gibi adımların dikkatli yapılması gerekiyor” ifadelerini kullandı.
"Her yıl 300 milyon ton plastik üretiliyor"
Pandemi süreciyle birlikte maske ve eldiven kullanımının arttığına dikkat çeken Karakaş şöyle konuştu:
“Kullanılmış birçok maske ve eldivenin sokaklara atılması, toplum sağlığı açısından tehlike yaratıyor. Maske ve eldivenlerde bulunan virüs yükü sebebiyle bu atıklarla temas eden kişilere hastalığın bulaşma olasılığı artıyor. Bu durumun halk sağlığını tehdit eden bir unsur haline geldiğini dile getirmekte fayda var. Ayrıca, çevre için en büyük tehdidi tek kullanımlık plastik ürünler oluşturuyor. Dünya çapında her yıl yaklaşık 300 milyon ton plastik üretiliyor ve bunun 8 milyon tondan fazlası denizlere ulaşıyor. Bu durum neticesinde denizlerdeki ekosistemde bozulmalar meydana geliyor”
Maske ve eldiven atıkları yüksek sıcaklıkta yakılmalıPandemiyle birlikte çevreye ulaşan plastik atık yoğunluğunun daha da artacağının tahmin edildiğini vurgulayan Çevre Sağlığı Programı Başkanı Öğretim Görevlisi İnci Karakaş, sözlerine şöyle devam etti:
“Artan plastik atıklar, canlı yaşamını tehdit ediyor ve canlıların dokularında birikiyor. Öte yandan virüsün kalıcılığı ve bulaşıcılığının yüksek olması nedeniyle diğer tıbbi atıklarda olduğu gibi kullanılan maske ve eldivenlerin de yüksek sıcaklıklarda yakılması, sterilize edilmesi ve kalan külün depolanması gerekiyor. Plastikten yapılan tıbbi atıkların kontrolsüz yakılmasıyla sera gazı salınımında artışlar oluşuyor. Bu da ağır metaller, dioksinler, poliklorlu bifeniller ve furanlar gibi potansiyel olarak tehlikeli toksik ve kanserojenik bileşiklerin açığa çıkmasına sebep oluyor. Sonuç olarak tıbbi atıkların yanlış yönetimiyle, halk sağlığının bozulması, enfeksiyonlarda artış ve hava kirliliği meydana gelebiliyor.”
"Atık torbası doluluğu yüzde 70’e ulaştığında kapatılmalı"Covid-19’un yayılma riski sebebiyle doğrudan teması azaltmak için kullanılmış maske ve eldivenlerin konduğu torbanın yüzde 70’i dolduğunda kapatılması gerektiğini belirten Karakaş, “Bu atıklarla ilgilenen kişilerin kişisel temizlik kurallarına önem vermesi ve daha fazla güvenlik tedbiri alabilmek amacıyla torbanın fark edilebilir bir renkteki başka bir torbaya konulması gerekiyor. Depolanan atıklara daha sonra dokunulmamalı ve atıklar karıştırılmamalı” dedi.