Muğla Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından proje için verilen “ÇED gerekli değildir” kararı, bir çok sivil toplum kuruluşunun avukatlığını üstlenen Betül Sümer Cinmen tarafından yargıya taşınmış, Muğla 2. İdare Mahkemesi’nin oluşturduğu bilirkişi heyeti de bölgenin mutlaka korunması gerektiğini vurgulamıştı. Yasal süreçte oluşturulan 2. bilirkişi heyeti de özetle şu görüşü paylaşmıştı:
“Arkeolojik açıdan Adalıyalı Koyu’nun tamamı 1. derece Arkeolojik SİT özelliğine sahiptir. Turizm konaklama tesisinin faaliyete geçmesi halinde, kentsel yerleşmeye uzakta bulunan ve doğal yapısını yitirmemiş olan proje alanı ve çevresi önemli bir yapılaşma baskısına maruz kalacaktır.”
Öte yandan Adalıyalı’da 95 dönümlük alanda otel yatırımını gerçekleştirmek isteyen şirkete, bitişik konumdaki 25 dönümlük Hazine arazisinin de tahsis edildiği ortaya çıkmıştı.
Açılan davalar sürerken, projeden vazgeçmek istemeyen şirketin, 10 Mayıs’ta gözlerden uzak bir nokta olan Bodrum Mazı’da ÇED halkın katılımı toplantısı yapacağı ortaya çıktı. Şirketin ayrıca süreci hızlandırmak için Adalıyalı’da yapılması zorunlu arkeolojik kazıları başlattığı da anlaşıldı.