İddialı sera gazı emisyonlarının azaltılması, yıllık hava kirliliği ölümlerini azaltacak olsa da yeni bir araştırmaya göre, stratejik bir “erken emeklilik” ve süper kirletici enerji santrallerinin değiştirilmesi yoluyla daha da fazla sayıda ölüm önlenebilir. Araştırmacılar, bu yaklaşımın kullanılmasıyla 2010 ve 2050 yılları arasında ek altı milyon hayatın kurtarılacağını belirtti.
Hava kirliliği, karşı karşıya olduğumuz en büyük çevre sorunlarından biri ve çoğu durumda bu kirlilik fosil yakıt ve biyokütle enerji santralleriyle ilgili. Bu santrallerden elde edilen elektrik üretimi ise, insanların ince partikül madde gibi zararlı hava kirleticilerine maruz kalmasının yaklaşık yedide birini ve iklim değişikliğine neden olan CO2 emisyonlarının yaklaşık %40’ını oluşturuyor.
Erken ölümlerin yarısı kömür santralleriyle doğrudan ilişkiliÇin‘deki Tsinghua Üniversitesi‘nden Qiang Zhang ve bir grup araştırmacı, farklı yaklaşımların her bir elektrik santrali başına sera emisyonlarını ve hava kirliliğine bağlı ölümleri nasıl azaltacağını görmek için 2010’u temel olarak yaptıkları araştırmada, çeşitli politika senaryolarının farklılıklarını modelledi.
Araştırmacılar, 2010 yılında atmosferdeki PM2.5 kirliliğine bağlı olarak 7.3 milyon erken ölüm olduğunu tahmin ediyor. Bu küresel toplamın %12’sinin küresel fosil yakıt ve biyokütle yakıtlı enerji santrallerinden kaynaklanan emisyonlarla ilgili olduğu belirtiliyor. Söz konusu ölümlerin neredeyse yarısı ise özellikle düşük gelirli ve gelişmekte olan ülkelerdeki küçük ve aşırı kirletici birimler olmak üzere kömürle çalışan santrallerle yakından ilişkili.
Çalışma, 2010’dan 2018’e kadar, elektrik santrali emisyonlarıyla ilgili ölümlerin %92’sinin Çin, Hindistan gibi gelişmekte olan ülkelerde ve Güneydoğu Asya‘daki ülkelerde meydana geldiğini gösterdi. Bunların tümü, enerjisinin yarısından fazlasını kömürden sağlayan Çin gibi, kömür enerjisine dayanan ülkeler.
İklim politikalarının küresel ısınmayı 1,5ºC ile sınırlandırmayı başardığı iddialı bir model kullanan araştırmacılar, çevreyi en çok kirleten elektrik santrallerini kapatmanın, 2010 ile 2050 yılları arasında gelecekteki emisyonların %18’ini ve tahmin edilen altı milyon ölümü önleyebileceğini buldu.
Nature Climate Change’de yayımlanan makalede, araştırmacılar daha ziyade, kirlilik kontrolleri ile en fazla kirletici ve zararlı enerji santrallerinin stratejik kullanımdan kaldırılmasının, sağlıkla ilgili ortak faydalarını ne ölçüde gerçekleştirileceğini belirleyebileceğine dikkat çekti.
Çalışmanın bulgularına göre, birçok gelecek senaryosunda hem genel ölüm sayısı hem de düşük gelirli ve gelişmekte olan ekonomilerde meydana gelen pay büyüyecek ve bundan en kötü etkilenenler Hindistan, Orta Doğu ve Afrika gibi bölgeler olacak. Örneğin, temel senaryoya göre, 2010 ve 2050 yılları arasında Hindistan’da hava kirliliğine bağlı ölümler dört katına çıkacak.
2050’de, temel senaryodaki ölümlerin %90’ı, fosil yakıt kaynaklı elektrik talebinde ve nüfusta öngörülen hızlı büyüme nedeniyle Asya’da gerçekleşecek.
Yeni santraller de kapatılmalıRaporun yazarları, eski santrallerin yanı sıra daha küçük üretim kapasitelerine, daha düşük verimliliğe ve birim kapasite başına daha yüksek kirlilik emisyonlarına sahip olan yeni enerji üretim birimlerine sahip “genç” santrallerin de bir an önce terk edilmesinin birçok hayatı kurtarabileceğine işaret etti.
Rapora göre, örneğin Çin ve Hindistan’da, 2030 yılında sırasıyla 77.200 ve 136.100 PM2.5 ile ilgili ölümler, erken emeklilik ve jeneratörlerin değiştirilmesi ile önlenebilir. Güçlü kirlilik kontrolüne sahip iddialı bir iklim senaryosu gereği hayata geçirilecek stratejik santral emekliliğinin, 2030 yılına kadar tanımlanan süper kirletici birimlerin tamamen ortadan kalkmasına yol açacağı da kaydedildi.