“Kazma Bırak Kampanyası” İzmir ve Attika'da yaşanan orman yangınlarına ilişkin açıklama yayımladı.
Her yangının büyük bir felakete dönüştüğü vurgulanan açıklamada “Yangınlar yönetilemez hale gelmeden önce kontrol altına almaya yetecek miktarda yangın söndürme kaynaklarının devreye alınması gerekir" denildi.
Açıklamada şu vurgular öne çıktı:
“İzmir’de geniş orman alanları yok oldu, bir başka büyük Akdeniz şehrini daha yüksek sıcaklıklara, kötüleşen hava kalitesine ve bölgede yaşayanları kötüleşen yaşam koşullarına karşı daha da savunmasız bıraktı.
Birkaç gün önce, alevlerin yaklaşık 100.000 hektar ormanı tahrip ettikten sonra şehre ulaştığı Atina'nın dış mahallelerinde de benzer bir süreç yaşandı.
Her iki durumda da Avrupa'nın ve dünyanın diğer bölgelerinde olduğu gibi artan sıcaklıklar ve iklim değişikliğiyle ilişkili aşırı hava olayları orman yangınlarının daha hızlı yayılmasına ve bunlarla mücadelenin daha zor hale gelmesine katkıda bulunuyor. Ancak hiçbir yangın büyük bir felakete dönüşmeden önce, erken aşamalarında kontrol edilemez değildir. Yangınlar yönetilemez hale gelmeden önce kontrol altına almaya yetecek miktarda yangın söndürme kaynaklarının devreye alınması gerekir.
Son yıllarda hem Türkiye'de hem de Yunanistan'da, sağlık ve eğitimden orman ve çevre korumaya kadar refah devletinin tüm alanlarında trajik sonuçlar doğuran kesintiler yapıldı. Her iki hükümetin de çevreye karşı duyarsızlığının en bariz kanıtı, hem yangınları önleyen ormancılık hizmetleri hem de yangınlarla mücadele eden itfaiye hizmetleri için ayrılan fonlardaki kesintidir. Bu arada, bu politikaları yürürlüğe koyan hükümetler suçu kendileri hariç. herkese ve her şeye atıyorlar. Zorlu koşulları, rüzgarları, kuraklığı ve yangınları başlatan kayıtsız vatandaşları suçluyorlar, ancak kendi sorumluluklarını asla kabul etmiyorlar.
Türkiye'de yaşanılan felaketler karşısında acı çeken herkese dayanışmamızı iletiyoruz!”
KAZMA BIRAK KAMPANYASI NEDİR?Μας Σκάβουν το Λάκκο - Kazma Bırak kampanyası Karadeniz ve Doğu Akdeniz'de fosil yakıt arama çalışmalarına karşı, Eylül 2020'de başlatılmıştır. “Barış ve iklim adaleti” vurgusuyla çağrı metni yayımlanmış, kampanya başta Yunanistan, Kıbrıs ve Türkiye olmak üzere 73 imzacı ekoloji ve çevre örgütü tarafından sahiplenilmiştir.