Aldığı bir ihbar üzerine dün alana giden Greenpeace yetkilileri, yanında bir ev bulunan alanda ithal edilen plastik ambalaj atıklar olduğunu görüntüledi.
Greenpeace Akdeniz, tonlarca plastik atığın bulunduğu alanın kime ait olduğu, atıkların nereden, ne zaman oraya getirildiği ve neden denetim yapılmadığına dair soruların açıklığa kavuşması için Çevre ve Şehircilik Bakanlığını göreve çağırıyor.
Greenpeace Akdeniz Projeler Sorumlusu Deniz Bayram, plastik atık ithalatının yasaklanması gerektiğini belirterek şöyle konuştu:
“İzmir Kemalpaşa’da depo alanı olmayan ve çevresinde tarım arazileri olan bir bölgede ortaya çıkan tonlarca plastik çöp, bir süre önce Türkiye’ye yönelen plastik çöp ithalatının nasıl bir çevre suçuna neden olduğunun açık kanıtı. Greenpeace olarak, söz konusu alanda, yer alan tonlarca plastik çöp içinde, İtalya menşeli plastik çöplere rastladık. Bugün, doğaya karşı işlenen bu suça karşı İzmir Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunduk. Bu çöplerin hukuksuz bir şekilde nasıl Türkiye’ye geldiği, ne zaman geldiği, neden denetimlerin yapılmadığı ve bu suçun sorumlularına ilişkin ceza soruşturma sürecini takip edeceğiz. Türk Ceza Kanunu’na göre, atıkları izinsiz olarak ülkeye sokan kişiler bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nı Türkiye’de ithal plastik çöplerin neden olduğu çevre suçlarının yaygınlaşmaması için atık ithalatını yasaklamaya, bu konuda hukuka uygun politikalar üretmeye çağırıyoruz.”
Türkiye’nin plastik atık ithalatı beşe katlandı
Greenpeace Doğu Asya’nın raporuna göre, Çin’in 2018’deki plastik ithalat yasağının ardından plastik atıklar en çok Malezya, Vietnam ve Tayland’a gönderildi. Ancak bu ülkelerin hızlı bir şekilde ithalat kısıtlamaları getirmesinin ardından ihracat Endonezya, Hindistan ve Türkiye’ye kaydı.
Rapora göre Türkiye’nin ithalatı 2016 yılının başında aylık 4.000 tondan, 2018'in başında aylık 33.000 tona yükseldi. İthalat, 2018 yılının ortalarında aylık 20.000 tona geriledi ve sabit kaldı.