Enerji Yatırımcıları Derneği (GÜ- YAD) Başkanı Cem Özkök, YEKDEM (Yenilenebilir Enerji Kaynaklarını Destekleme Mekanizması) kapsamında oluşturulan sistemle rüzgar ve güneş enerjisi yatırımlarının başarılı olduğunu, mevcut koşullar altında yatırımları özendirecek şekilde yapılandırılması gerektiğini söyledi. Bir grup gazeteciyle bir araya gelen Özkök, bu kapsamda ABD Doları ile 20 yıllık sözleşmelerin yapılması gerektiğini belirterek, mevcut koşullar altında yatırımlar için finans bulamadıklarını savundu.
“Sektörün bugünlere gelmesinde daha önce uygulanan ve başarısı kanıtlanmış YEKDEM modelinin büyük payı vardı. Ülkemiz büyümeye devam ediyor, aynı paralelde enerji ihtiyacı da artıyor. Bir enerji darboğazına girmemek adına biz sektör olarak tekrar bu başarılı modele geri dönülmesini talep ediyoruz” diyen Cem Özkök, YEKDEM’in mevcut haliyle yatırım yapılmamasına dikkat çekti.
Sermaye gücü yüksek değilÇevrimiçi yapılan basın toplantısında konuşan Cem Özkök, enerji fiyatlarındaki artışlar ve dalgalanmalar nedeniyle yenilenebilir enerjideki firmaların zorlandığını, yeni yatırımlar için de mevcut YEKDEM mekanizmasının yeterli görülmediğini söyledi. Sektör firmalarının sanıldığının aksine sermaye güçlerinin çok fazla olmadığını belirten Özkök, bu nedenle yeni yatırımlar için finansmana bağlı olduklarını, finans kuruluşlarının da yatırım projelerinin yarısının firmaların öz kaynaklarından karşılanması halinde krediye istekli göründüklerini kaydetti.
Piyasa takas fiyatları dikkate alındığında, son dönemde kömür ve doğalgaza dayalı elektrik fiyatlarının MWh başına 1225 TL’ye kadar çıkarak YEKDEM fiyatlarının da üzerinden seyrettiğini vurgulayan Cem Özkök, yenilenebilir enerjinin ucuz enerji sağlayan kaynak haline geldiğini kaydetti.
Atıl kapasite sorunuÖzkök şöyle devam etti: “Ülkemizin artan enerji ihtiyacı için büyük önem arz eden atıl kapasiteler sektörün yakından ilgilendiği bir diğer önemli konu başlığı. Halen; inşası ve kabulü tamamlanmış ve sisteme bağlı olduğu halde bağlantı kapasitesinde yer almayan 1.700 MW’ı aşkın rüzgar ve güneş gücümüz mevcut. Bu yatırımlar tamamlanmış olmalarına rağmen kapasite artışı kendileri için söz konusu olamıyor, neden? Bu durum özellikle enerji ihtiyacının arttığı bugünlerde ülkemizi elektrik üretimi açısından zora sokabilecek bir durumdur.”
1kWh’lık üretim olsa dahi…Kapasite artışlarının ülkeye katkı sağlayacak bir uygulama olduğunu söyleyen Özkök “Hal böyleyken mevcut kurulu santrallere kapasite artışı verilmemesi yerli ve mili kaynağımızdan yararlanılmaması, bunun sonucu olarak da ülkemizin cari açık sorununun büyümesi anlamına gelecektir” dedi. Büyümeye devam eden bir ülke olan Türkiye’de enerji ihtiyacının artmaya devam edeceğini kaydeden Özkök “Bu sebeple 1kWh elektrik üretimi dahi olsa yenilenebilir enerjide tüm üretim imkanlarının yolu sonuna kadar açılmalı” değerlendirmesini yaptı.
Cem Özkök, rüzgar enerji santrallerine yönelik mevcut cezaların da yeniden gözden geçirilmesini talep ettiklerini kaydetti. Özkök, hali hazırda arz-talep arasında bir dengesizlik olduğunu belirterek, bazı sektörlere yönelik elektrik kısıtlamaların yapıldığını vurguladı.
‘Enerji ihtiyacının artmasına rağmen devreye alınmayan yatırımlar var’GÜYAD Başkanı Cem Özkök, enerji ihtiyacına rağmen, kabulü yapılmış ancak üretime geçişi gerçekleşmeyen yatırımlar olduğunu belirterek, “Halen; inşası ve kabulü tamamlanmış ve sisteme bağlı olduğu halde bağlantı kapasitesinde yer almayan 1.700 MW’ı aşkın rüzgar ve güneş gücümüz mevcut. Bu yatırımlar tamamlanmış olmalarına rağmen kapasite artışı kendileri için söz konusu olamıyor, neden? Bu durum özellikle enerji ihtiyacının arttığı bugünlerde ülkemizi elektrik üretimi açısından zora sokabilecek bir durumdur” diye konuştu.
Güneş paneli için yeni finansman geliştirilmeliCem Özkök, firmaların enerji tüketimlerini karşılamaya yönelik fabrika çatılarına güneş panelleri konulması yönündeki girişimlerin hatırlatılması üzerine, bu türden yatırımlar için finansman bulmanın zor olduğunu, işletme sahipleriyle ortak enerji yatırımcılarının kurması için de yeni mekanizmalar geliştirilmesi gerektiğini vurguladı. Bunlar arasında Alman HERMES’in bulunduğunu belirten Özkök, Türk Eximbank’ın da kredi programı oluşturabileceğini, böylece büyük firmaların yatırımcı olarak bu alana girmesinin de mümkün olabileceğini vurguladı. Özkök, OSB alanlarında da yenilenebilir enerji yatırımları konusundaki sorunun finansman olduğunu kaydetti.