Merih Demiral, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, korona virüs salgını sürecinde dünyanın kendini yenileme fırsatı bulduğunu belirterek, "Bu gelişim insanlarda iklim değişikliğine olan farkındalığın artmasına sebep olurken aslında bizim için kötü gözüken korona virüs krizi sonrasında gelecek yıllarda daha temiz bir dünyada yaşayacağımıza olan inancımız arttı. Mücadele etmek benim tutkum, ancak şu an sahada mücadele edemiyorum. Ve ben pandemi sürecinde gördüm ki Venedik’teki kuğular, boğazdaki yunuslar, biz evde oturup doğaya zarar veremediğimiz için kendini tamir etmeye başladı. Biz sahalarda mücadele veriyoruz ama iklim değişikliğine karşı asıl mücadeleyi ekvator kuşağında yaşayanlar veriyorlar. Onların en büyük yardımcısı da Mangrov ağaçları. Kendi ormanımı oluştururken Myanmar’ı ve Mangrov ağaçlarını seçmemizin asıl sebebi de bu zaten" diye konuştu.
"Sahada verdiğim mücadelenin aynısını iklim değişikliği için de vermeye karar verdim"
Mangrov ağaçlarının iklim değişikliği ile mücadelenin ana aktörlerinden biri olduğu vurgulayan Demiral, "Sahada verdiğim mücadelenin aynısını iklim değişikliği için de vermeye karar verdim. Bu yüzden oradaki ekosistemin gelişmesine destek olmak amacıyla Birleşmiş Milletler desteğiyle Myanmar’da nobel ödüllü Thor Heyerdahl adına yapılmış olan Thor Heyerdahl Climate Park’ta kendi ormanımı oluşturdum ve dünyanın akciğerlerine gerekli desteği vererek, herkesin aynısını yapması için farkındalık sağlamak istedim. Çünkü Mangrov ağaçları Birleşmiş Milletler’in 17 Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları içerisindeki 6 amacı aynı anda gerçekleştirerek dünyaya çok büyük katkı sağlıyorlar. "şeklinde konuştu.
İklim değişikliği ile mücadelede kritik rol oynayan ekvator kuşağının 32 Kuzey ve 38 Güney enlemleri arasında yer alan en önemli iklim parklarından Thor Heyerdahl Climate Park’ta 2015’ten bu yana Birleşmiş Milletler desteği ile 9 milyon Mangrov ağacı dikildi ve hedef 10 sene içerisinde 1 milyar Mangrov ağacı dikmek.