2019 yılı kutlamalarının teması "Çevre Bilincinde Değişim" olarak seçilen günün UNESCO Uluslararası Günler listesine alınması için ortak çalışmalar da devam ediyor. ULUDEF yetkilileri, her sene 7 Temmuz (7.7.) gününün Dünya Değişim Günü olarak ilan edilmesindeki amacı şöyle açıklıyor: "Bireyin, toplumun ve dünyanın bilinçli değişimi için farkındalık yaratmak, bunun için 7 Temmuzda halka açık, bilinçlendirici etkinlikler düzenlemek, kutlamaların yurt içi ve yurt dışında, tüm dünyada yaygınlaşarak gerçekleşmesini sağlamak. Geçen yıl "Değişim Nefesle Başlar" demiştik, Türkiye geneli ve yurtdışında halka açık nefes çalışmaları düzenlemiştik. Bu yıl ise kutlamanın teması "Çevre Bilincinde Değişim." Müzik, dans, değişim ve çevre bilincinde değişimin önemini anlatan konuşmalar yapılacak ve pek çok yerde fidan dağıtılacak.
Etkinlikler yurtdışında 30'a yakın şehirde gerçekleşecek. Paris, Prag, Londra, Las Vegas, New Jersey, California, Chikago, Tokyo, Meksika, Arjantin/Cordoba, Bosna Hersek, Hindistan, Bulgaristan, İspanya, Rusya, Almanya, Hollanda, Belçika, İtalya, İsviçre,Kazakistan ve Azerbaycan da kutlamaların gerçekleşeceği yerler arasında.
Yurt içinde ise belediyeler işbirliği ile İstanbul, İzmir, Adana, Antalya, Eskişehir, Denizli, Bursa, Tekirdağ, Çorlu, Samsun, Marmaris, Bodrum dahil yurt genelinde yapılacak. KUTLAMALARA TÜM HALKIMIZ DAVETLİDİR."
2019 Kutlamalarının Teması:Çevre Bilincinde Değişim:
ULUDEF:İnsan olarak tüm canlıların yaşamından sorumluyuz. İnsan nasıl bir çevrede yaşıyorsa ona doğru değişir. Doğal ve sağlıklı bir çevrede var olan insan doğal ve sağlıklı bir yaşam sürer. Canlı yaşamının 4 temel elementi olan toprak, su, ateş (güneş) ve hava yaşamın devamlılığının da garantisidir. Canlıya hayat veren bu elementler, değişimin negatif yönde hareketi ile can alan elementlere dönüşmeye başlamıştır. Toprak ya kirlenmekte ya da kaymalarla denize doğru sürüklenmekte ve yok olmaktadır. Denizlerimizde kirlilik o kadar yükseldi ki artık deniz yaşamı yok olma ile yüz yüze. Yer altı içme suları küresel ısınmanın tehdidi altında. Ozon tabakasının delinmesi ile güneş ışınları artık yaşam kaynağı değil ölüm kaynağı olmaya doğru ilerliyor. Soluduğumuz hava, salınan zehirli gazlar nedeniyle bizleri her nefesimizde zehirliyor. İnsanın doğal yaşam alanı beton ve teknoloji ile çevrelenmiş şehirler değil, doğanın kucağıdır. Ya kendi doğal ortamımıza geri döneceğiz ya da yok olacağız! Bu yüzden çevre bilincini değiştirme zamanı gelmiştir. Doğal yaşama geri dönmek canlı türünün son çaresidir. "