İklim değişikliğinin tarım sektörüne etkilerini bir grup gazeteciye değerlendiren Mine Ataman, Türkiye’nin iklim değişikliğinden en çok etkilenen ülkeler arasında yer aldığını bildirdi. Artan girdi maliyetleri, gıda fiyatlarına yansırken, çiftçilerin hâlen emeğinin karşılığını alamadığını dile getiren Ataman, çiftçinin en çok belirsizlik ve plansızlıktan ürktüğünü kaydetti.
Önlem alınmaması halinde önümüzdeki 10 yıllık zaman diliminde birçok ürünün üretilemez hale geleceğini belirten Ataman, “Sıcaklık, yağış miktarı ve zamanı, güneşlenme süresinin değişmesinden dolayı narenciye, sebze, meyve, fındık, kiraz, gibi birçok tür üretilemeyecek” dedi. Mine Ataman, mevsimlerin yer değiştirmesiyle bahar aylarında görülen don olayları, yazın gerçekleşen aşırı yağış ve fırtınaların Ege ve Akdeniz bölgesinde yoğunlaşan sebze üretimini olumsuz etkilediğine vurgu yaptı. Tarımda önemli çalışmalar yapılmakla birlikte bunların genellikle günü kurtarmaya odaklandığının altını çizen Ataman, tarım ve teknoloji buluşmasının sağlanamaması durumunda iç pazarda fiyatların korkutucu derecede artacağı uyarısında bulundu. Aynı zamanda ihracat pazarının da kaybedileceğini söyleyen Mine Ataman, riskleri azaltmanın tek yolunun teknoloji kullanımı ve tarım 5.0 olduğunu dile getirdi.
Geleceğe en büyük yatırım ölçüm
Ataman, “Tarım çok bilinmeyenli bir denklem gibi, toprak, bitki, su hepsinin verileri tüm endüstriyi etkiliyor. Bu anlamda tüm verilerin büyük havuzda toplanması, uzun vadeli strateji oluşturulması açısından çok önemli” ifadelerini kullandı. Tarımda gelişmiş ülkelerin uydulardan gelen veriler yanı sıra sensörler aracılığıyla nem, ısı, tuz, sıcaklık gibi bilgileri ‘okyanus’ denen bir havuzda topladığını dile getiren Mine Ataman, “Bunlar yapay zeka ile anlamlandırılıp, tarımın tüm paydaşlarına iletilerek, sektörün kısa ve uzun vadeli yönlendirildiğini anlattı.
Güneş panelleri su ihtiyacını azaltıyor
Kullanımı giderek artan güneş panellerinin altındaki alanda yapılan tarımsal üretimin su ihtiyacını azalttığını ve verimliliği artırdığını söyleyen Ataman, tarımda kullanılan makinaların birbiriyle konuşmasını sağlayacak sistemin de en kısa sürede kurulması gerektiğini kaydetti. Ataman, tarım teknolojilerine yönelik çalışan girişimcilere özel destek sağlanmasının da önemli olduğunu vurgularken, “Teknolojinin kullanımıyla, verimlilik yüzde 20 artarken, yakıt tüketiminde yüzde 20 azalma sağlanıyor” dedi. Son günlerde artan doğal ve organik ürün algısının, gıda güvenliği dikkate alınmadan yaratıldığına dikkat çeken Ataman, “Her doğal olanın güvenli olmayacağı gerçeği ile tüm ürünlerin izlenebilirliği de ancak teknoloji ile mümkün” diye konuştu. Ataman çiftçilerin Tarım 5.0 ile planlanmış teknoloji ile desteklenmesi gerektiğini vurgularken, “Çok uluslu şirketler az çeşit, uygun fiyatlı ürünler üretiyorlar. Dolayısıyla tek tip beslenen, sağlıksız insanlar ortaya çıkıyor. Türkiye’de üretimin yüzde 80’ini yapan küçük çiftçiler teknolojiyle desteklenmezse, çok uluslu şirketler tarımımıza yön verecek, tekel oluşturacak” ifadelerini kullandı.