Hatay’da İskenderun-Sarımazı’da başlayıp, İskenderun’un birçok noktasına yayılan orman yangınları sonrası Türkiye Ormancılar Derneği (TOD) yangına dair yaptıkları çalışmayı, eksikleri, alınması gereken önlemleri kamuoyu ile paylaştı.
'YANGINA KARŞI ÖNLEMLER TÜM YILA YAYILMALI'
Sadece Hatay-Belen yangınında bin hektara yakın ormanlık alanın yandığı ifade edilerek, yangından sadece orman örtüsünün değil, konut, fabrika, atölye gibi yapıların da etkilendiği belirtildi.
Türkiye’nin orman yangınları riskini en yakından hissedecek ülkeler arasında olduğu ve her geçen gün iklim krizi ile birlikte bu riskin arttığına dikkat çeken TOD, eksik kalan noktalardan birinin de iklim değişikliğine adaptasyon olduğunun altını çizdi: “Orman yangınlarına karşı alınan önlemler de tüm yıla yayılmalı, Orman Genel Müdürlüğü (OGM) kendi uçak ve helikopterler filosunu oluşturmalı, yangın müdahale ekiplerini tüm yıl boyunca hazır tutmalıdır.”
'YANGINLAR YERLEŞİM YERİNE ÇOK YAKINDI'
Her yangının çıktığı yörenin sabit (yükseklik, eğim, yerleşim yerlerine uzaklık vb.) ve değişken (sıcaklık, nem, rüzgâr vb.) koşullarına göre değişik şekillerde seyrettiğine söyleyen TOD, Hatay’da çıkan yangınlarda belirleyici olan koşulun, yangınların yerleşim yerlerine oldukça yakın noktalarda olması olduğunu belirtti: Hatay yangını bir kez daha göstermiştir ki; OGM, orman içi ve bitişiğine inşa edilen turistik tesis, konut, fabrika, atölye gibi yapılar ile taş, mermer, maden ocağı, katı atık depolama alanı gibi işletmeleri etkileyecek yangınlar konusunda yeteri donanıma sahip değildir.
'PİKNİĞE YASAK İŞLETMEYE AÇIK'
Halkın, yaz aylarında yangına neden olabilecekleri gerekçesiyle, ormanlara girişinin yasaklandığına ama orman içinde işletmeye açılan ve sayıları giderek artan işletmelerle ilgili neredeyse hiçbir önlem alınmadığına vurgu yapan TOD, “Hatay yangını ile ilgili ilk resmî açıklamalar yangının trafo patlaması nedeniyle çıktığı yönünde. Oysa orman içi ve bitişiğindeki tüm yapıların yangın önleyici standartlara uygun olarak inşa edilme ve kullanılma zorunlulukları vardır. Bu bölgedekilerin yangın anında ne yapması gerektiğine dair bilgilendirilmesi gerekir. Bu yapıların çevrelerinde belirli bir alanın (50 m) yanıcı bitkilerden temizlenmesi, kullanılacak malzemelerin (Çatı kaplaması, boya, kapı pencere doğramaları, pergolalar vb.) yanma riski düşük malzemelerden seçilmesi gibi önlemler alınmalıdır. Son yıllarda yaşanan yangınlarda bu konulara dair hiçbir önlem alınmamaktadır. OGM bu konuda acilen bir çalışma başlatmalıdır” dedi.
'HER TÜRLÜ ZARAR VERİCİ EYLEMİN KARŞISINDAYIZ'
Orman yangınlarına dair sabotaj iddialarına dikkat çekilen TOD açıklamasında, “PKK sabotajıyla çıktığına ilişkin şüpheler değişik kanallardan dile getirilmiştir. Resmi makamlar da bu yöndeki şüphelerden söz etmekle birlikte kesinleşmiş bir açıklama yapmamıştır. Derneğimiz binlerce canlının yaşam ortamı olan ormanlara yönelik her türlü zarar verici eylemin karşısındadır. Bu yangınlar ister terör amacıyla yapılmış, isterse de terör amacı dışında nedenlerle yapılan sabotajlardan kaynaklanıyor olsun, bu tür eylemleri kınıyoruz” ifadelerini kullandı.