Son 20 yılda yaşlı nüfusun aşırı sıcaklara bağlı ölüm oranı yaklaşık yüzde 54 artış gösterdi!

"Lancet Countdown Sağlık ve İklim Değişikliği 2020" raporuna göre, 101 ülkeden sadece 51'inin ulusal sağlık ve iklim değişikliği planı bulunurken, bu planları hayat geçirmek için yeterli finansal kaynak ayıran ülke sayısı 4'ü geçmiyor.

Son 20 yılda yaşlı nüfusun aşırı sıcaklara bağlı ölüm oranı yaklaşık yüzde 54 artış gösterdi!

İklim değişikliği ve yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınına karşı ortak mücadelenin, halk sağlığının iyileştirilmesi, sürdürülebilir bir ekonomi oluşturulması ve çevrenin korunmasına imkan sağlayabileceği öngörülüyor.

Paris İklim Anlaşması'nın 5. yıl dönümünde University College London liderliğinde, aralarında Dünya Sağlık Örgütü ve Dünya Bankasının da yer aldığı 35 farklı kurumdan 120 uzmanın 40'tan fazla göstergeyi analiz ederek hazırladığı "Lancet Countdown Sağlık ve İklim Değişikliği 2020" raporu yayımlandı.

Rapora göre, sıcak hava dalgasına bağlı en fazla yaşlı ölümünün görüldüğü bölgelerin başında Rusya ve ABD ile bazı Avrupa ülkeleri gelirken, son 20 yılda yaşlı nüfusun aşırı sıcaklara bağlı ölüm oranı yaklaşık yüzde 54 artış gösterdi.

Uzmanlar, küresel sıcaklık artışının 2 dereceyle sınırlandırılmasına yönelik acil önlemlerin alınması halinde bu etkilerin azaltabileceğine dikkati çekiyor.

İklim değişikliğinin hayvanlardan insanlara geçen bulaşıcı hastalıklar sonucu ortaya çıkan salgın riskini de artıracağı düşünüldüğünde, alınacak tedbirlerin olası riskleri de azaltacağı öngörülüyor.

Hiçbir ülkenin sağlık sistemi iklim krizine hazır değil
Hiçbir ülkenin sağlık sisteminin iklim krizine hazır olmadığına işaret edilen rapora göre, 101 ülkeden sadece 51'inin ulusal sağlık ve iklim değişikliği planı bulunurken, bu planları hayat geçirmek için yeterli finansal kaynak ayıran ülke sayısı 4'ü geçmiyor.

Öte yandan, Kovid-19 salgını sonrasındaki toparlanma süreci, iklim değişikliğiyle mücadele için harekete geçmek noktasında önemli bir fırsat sunuyor.

Bu kapsamda, salgın sonrası toparlanma ve iklim değişikliğiyle mücadelenin eş zamanlı planlanması önem taşırken, iki krize de ortak yanıt verilmesi, halk sağlığının iyileştirilmesi, sürdürülebilir bir ekonomi oluşturulması ve çevrenin korunmasına imkan sağlıyor.

Lancet Countdown Eş Başkanı Profesör Hugh Montgomery, iklim değişikliğinin ülkeler arasında ve ülkelerin içinde var olan sağlık eşitsizliklerinin ölçeğini genişlettiğini vurgulayarak, "Rapor, Kovid-19'da görüldüğü gibi, yaşlı nüfusun daha kırılgan olduğunu, bunun yanı sıra astım ve diyabet gibi önceden sağlık sorunu olan kişilerin daha fazla risk altında olduğunu gösteriyor." değerlendirmesinde bulundu.

Montgomery, salgının sağlık alt yapılarının gelecekte iklim değişikliği nedeniyle oluşabilecek zorluklarla başa çıkma konusundaki kapasitesine ışık tuttuğunu belirterek, "Orman yangınları, seller ve kıtlık gibi olaylar, ulusal sınır ya da banka hesabı gözetmiyor. Ülkenin gelişmişlik düzeyi, 1,2 derecelik ortalama küresel sıcaklık artışının sağlık üzerindeki etkilerine karşı herhangi bir koruma sağlamıyor." ifadelerini kullandı.

Evrim Hüsem

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER