Temiz ve içilebilir su kaynaklarının tüm dünyada hızla yok olmasından etkilenen yerlerin arasında Manisa da yer alıyor. Manisa’da küresel ısınma ve iklim değişikliği nedeniyle yağış rejimleri de yıldan yıla farklılık gösteriyor. İçme suyu ihtiyacının neredeyse tamamının yeraltı sularından karşılandığı kentte mevcut sondajların bir kısmı kururken, su seviyeleri kritik noktalara indi.
Manisa Su ve Kanalizasyon İdaresi (MASKİ) Genel Müdürü Burak Aslay, yaptığı açıklamayla su tasarrufunun önemine ve içinde bulunulan olumsuz tabloya dikkat çekti.
“Manisa’nın içme suyunun neredeyse tamamı yeraltı sularından karşılanıyor”
MASKİ Genel Müdürü Aslay, küresel ısınma ve iklim değişikliği nedeniyle dünyada olduğu gibi Türkiye’de de yağış rejimlerinin değiştiğini belirterek, “Bu durum hem baraj ve göl gibi yüzey sularını hem de yeraltı su kaynaklarını olumsuz yönde etkiliyor. MASKİ Genel Müdürlüğü olarak Manisa’nın içme suyu ihtiyacının neredeyse tamamını yeraltı sularından karşılıyoruz” dedi. Genel Müdür Aslay, “İlimiz genelinde 2 binden fazla sondaj kuyumuz var. Kurulduğumuz 2014 yılından bu yana 400’ün üzerinde yeni sondaj kuyusu açtık. Bu sondajlarımızdan vatandaşlarımıza yıllık 70 milyon metreküp civarında sağlıklı ve kesintisiz içme suyu temin ediyoruz. 2020 yılında 230 adet sondajımız kurudu ya da su seviyesi kritik noktalara geldi” ifadelerini kullandı. Sondaj kuyuları 15 metre daha derine indi 2020 yılında 125 sondajda su seviyelerinin düşmesi dolayısıyla ortalama 15 metre boru ilavesi yaparak daha derinlere inildiğini belirten Aslay, “Geçmiş yıllarda 50 metrelerde ulaşılan yeraltı suyunu artık 350-400 metrelerde buluyoruz. Bu tablo bize su kaynaklarımızın günden güne yok olduğunu gösteriyor. Şunu iyi bilmemiz gerekiyor, su kaynaklarımız sınırsız değil” açıklamasını yaptı. “Sürdürülebilir su kullanımını teşvik etmeliyiz” Manisa ili genelinde su kaynaklarının korunması için çalıştıklarını ifade eden Aslay, “Su kaynaklarımızın korunması ve kirletilmemesi amacıyla içme suyu hatlarımızın yenilenmesinden depolarımızın bakım onarımına ve atıksu arıtma tesislerine kadar büyük yatırımları hayata geçirdik. Ancak vatandaşlarımıza da bu konuda önemli görevler düşüyor. Bireylerin su tüketiminden tarımsal üretime ve sanayi kuruluşlarına kadar sürdürülebilir su kullanımını teşvik etmeliyiz. Her zaman söylediğimiz gibi susuzluk kaderimiz değil” dedi.