CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun videolu mesajında anlattığı, 23 Kasım 2022 tarihinde Düzce’de meydana gelen 5.9 büyüklüğündeki depremin ardından AFAD tarafından hazırlanan “etki analiz raporu” çarpıcı veriler sunuyor.
Kılıçdaroğlu, “Peki o raporda AFAD ne diyor, özetliyorum: Koordinasyon sağlayamadık diyor. Toplanma alanı yanlış seçildi diyor. Yardımlar geç geldi diyor. Çadır takibini yapamadık diyor. Görevli personelin takip ve koordinesini sağlayacak birim yoktu diyor. Koordinasyon birimi oluşturulamadı diyor. Yemek dağıtımında sorunlar yaşadık diyor. Nakliye personeli ancak 2 gün sonra Düzce’ye ulaşabildi diyor. Deprem sonrasında zarar tespit sürecinde bile yetersiz kaldık diyor. Düzgün bir zarar tespit ekibi kuramadık diyor. İnşaat mühendisleri yerine, öğretmen ve imamlardan ekip kurduk diyor. Sevgili halkım, AFAD kendi röntgenini çekmiş. AFAD’ın onurlu bürokratları tümüyle bunları yazmışlar. Ama dinleyen kim?” diyerek sitem etmişti.
İşte söz konusu raporda yer alan bazı bulgular şöyle:
▪ Depremden sonra AFAD Başkanlığımız tarafından afet bölgesine gidecek öncelikli iller “Ek Afet Müdahale Gruplarına” göre belli olmasına rağmen, görevlendirmeler buna uygun yapılmamıştır.
▪ Bölgede görevlendirilen personelin görev dağılımı sağlıklı yapılmadığı için birçok personel alanı dışında görev yapmak zorunda kalmıştır. Ayrıca bölgeye gönderilen personele rehberlik edilmesi amacıyla İl Müdürlüğünden herhangi bir destek alınmamıştır.
▪ İlde görevli personelin takip ve koordinesini sağlayacak birim olmadığından bazı görevlerde mükerrerlik ortaya çıkmış, bazılarında sorumlu belirlenememiştir.
▪ Afet öncesi iş alanlarına göre sorumluların yedekli olarak belirlenmemiştir.
▪ Gerek AFAD gönüllülerin gerekse personel kontrolünün sağlanması için koordinasyon birimi oluşturulmamıştır.
▪ Personelin kalacak yer iaşe ve transfer konularında sağlıklı planlama yapılmamıştır.
▪ Barınma konusunda evlerine girmekte korku duyan vatandaşlarımız tarafından binaları hasarsız olsa bile çadır talep edilmektedir. Bu taleplerin karşılanması için Düzce şehir merkezinde birçok park ve bahçe veya açık alanlara çadır kurularak insanların talepleri giderilmeye çalışılmıştır. Kurulan bu alanların çoğunda alt yapı olmaması sebebiyle elektrik ve ısınma sorunları yaşanmış, bazı alanlarda zemin sorunu sebebiyle çadırlar kullanılamamıştır.
▪ Çadırların farklı noktalara kurulması, güvenlik sorunlarına neden olmuş, çadırların takip kontrolü sağlanamamıştır. Birçok noktada yemek dağıtımında sorunlar yaşanmıştır.
▪ Çadırlara kabulde herhangi bir standart olmadığından, kalanların listesi ancak birkaç gün sonra hazırlanabilmiştir.
▪ Hasarlı bina korkusunun yanı sıra vatandaşlarımızda, çadır alanlarında kalanlara yardım yapılacağı beklentisi çadır talebini artırmıştır.
▪ Çadır dağıtımında teslim muhtarlara yapıldığından bireysel takip sağlanamamıştır. Çadırların bireysel takibi için AYDES sistemine sonradan veri girişleri yapılmıştır.
▪ Düzenli çadırkent alanları kurulmadığı için farklı birçok noktada sıcak yemek hizmeti verilmeye çalışılmıştır. Meydanlarda kurulan yemek tırlarından insanlara 3 öğün yemek dağıtımı yapılmıştır. Ancak çadırlarda kalan kişi sayısı net olmadığı için fazla yemek çıkarılmış veya yemek yetmediği durumlar yaşanmıştır.
▪ Birçok çadır noktası olduğundan her alana ulaşmakta ve dağıtımda sorunlar yaşanmıştır.
▪ TAMP kapsamında İl ve ilçelerde yeterli koordinasyon sağlanamamıştır. Afet gruplarının hazırlıksız olması AFAD Merkezinin yerinin yanlış seçilmesi, kurumlar arası iş birliği ve koordinasyonun yetersiz kalması sağlıklı bir yönetim sürecinin önüne geçmiştir.
▪ Sahadan toplanan veriler ve yapılan çalışmalar koordinasyon kuruluna günlük aktarılarak karşılaşılan sorunlar çözülmeye çalışılmıştır.
▪ TAMP sağlıklı olarak işlemediğinden görev ve sorumluklar ortada kalmış, kurul anlık çözüm üretme yoluna gitmiştir. Örneğin Afet Nakliye Grubu yöneticisi ve personeli 2 gün sonra Düzce iline ulaşabilmiştir. Diğer bir örnekte vatandaşların acil olarak barındırılabileceği sosyal tesisler barınma grubu tarafından düzenli takip edilmediğinden, afet durumunda alternatif alanlar bulunması gibi geçici çözümler üretilmeye çalışılmış, alternatif alanlar tespit edilmediğinden plan dışı yeni yerler oluşturulmuştur.
▪ Sahadan alınan bilgilere göre yöneticilerin doğru şekilde bilgilendirilmesi ve afet öncesinde planlandığı şekilde müdahalenin gerçekleştirilmesi gerekirken, afet yönetim sürecinde yöneticiler anlık çözümler üretmek ve sonuçları kestirilemeyen durumlarla karşı karşıya kalmıştır.
▪ Yerel birimler hangi alanların öncelikli olduğunu, hangi bölgelerden başlanması gerektiği konusunda ekiplere rehberlik edememiş, onları yönlendirememiştir. Bölgede bu karmaşanın tespit edilmesi ile İl müdürleri görevlendirilerek koordinasyon sorunu giderilmeye çalışılmıştır.
▪ Bazı hasar tespit ekiplerinin vatandaşları yanlış yönlendirdiği, verilen hasar derecesi az olarak belirlense de yorumlarda bulundukları ve insanlarda şüpheye sebep oldukları tespit edilmiştir. Bu ve buna benzer sonuçlar vatandaşların hasar tespit sonuçları güvenmemesine neden olmuştur.
▪ Özellikle hasar tespit konusunda saha tecrübesi az olan ekipler, mükerrer hasar tespit talebinde bulunulmasına neden olmuştur. TAMP göre oluşturulan 66 kişilik ekibin ancak %20’nin bu göreve uygun seçildiği, araç planlamasının yetersiz olduğu tespit edilmiştir. Bu nedenle öğretmen ve imamlardan oluşan yaklaşık 300 kişilik yenizarar tespit ekibi kurulmuştur. Kurulan ekiplerin zarar tespit konusunda yeterli bilgisinin olmaması, yanlış tespitlere sebep olmuştur.