Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bakan Dönmez, "Burada teknoloji transferi yapıyoruz. Türkiye deneyim kazanıyor, ileride yurtdışında benzer projelere ortak teklif verilebilir. Santralde 550 bin parça var. Bu, inşaat, elektrik-elektronik ve makine sektörlerine iş imkânı sağlıyor. Yatırım döneminde yaklaşık 6 milyar dolarlık bir yerli katkı Türkiye'den sağlanmış olacak. Enerji üretilmeye başladıktan sonra 15 yıllık alım garantisi var. Ürettiği elektriğin yaklaşık yarısına biz alım garantisi veriyoruz. 15 yıldan sonra üretilen elektrikten devlet de kazanmaya başlayacak" dedi.
Dönmez şu ifadeleri kullandı:
"Paris'e 70 kilometre mesafede dibinde üzüm bağları olan bir santral var. Madrid'deki santral şehre 50 kilometre uzaklıkta. Amerika'da Indian Point Nükleer Santrali New York'a 60 kilometre mesafede. Nerede olursa olsun zaten bu santraller son derece yüksek güvenlik standartlarına göre donatılmak ve ona uygun işletiliyor.
Sinop'ta benzer bir anlaşmayı Japonya'yla yapmıştık. Ama ilerleyen süreçte hem maliyetler, hem de takvim bizim beklentilerimizin üzerinde olduğu için o projeyi fazla ilerletemedik. Sahayı hazırlıyoruz. ÇED süreçleri devam ediyor. Çinliler ile Trakya konusunda görüşüyoruz. Orada da zemin etüdleri yapılıyor. Niçin Trakya derseniz? Orası ülkenin en büyük talep noktası. Bölgesel arz güvenliği açısından santrale Trakya'da ihtiyacımız olduğu için söylüyorum.
Atık yönetiminden tamamen Rus şirket sorumlu. Önce burada geçici depolama oluyor, sonra kendi ülkelerine götürüp, yeniden geri kazandırıyorlar. Sorumlu şirket. Biz denetim ve gözetim yapacağız. İşletme dönemi diğer santrallere göre çok daha uzun. Planlı bakım yapılarak ömrü biten parçalar değiştirilirse bu süreyi en az 20 yıl daha uzatma imkânımız var.
Burada tabi önemli araçlardan birisi, yenilenebilir enerji. Ama bu kaynak kesintili… Rüzgâr iyiyse tam güç çalışır, esmediğinde çalışmaz. Hidrolik santraller kuraklık olduğunda sıkıntı yaşar. Dolayısıyla bütün ülkelerde tüm kaynağın yenilenebilirden elde edilmesi şu an için biraz ütopik. Burada nükleer devreye giriyor. Nükleer santraller sıfır emisyonlu, yani bacasından herhangi bir şey çıkmıyor. Önemini önümüzdeki dönemde de yitirmeyecektir"