Finlandiyalı bir araştırma grubu olan Enerji ve Temiz Hava Araştırmaları Merkezi'nin baş analisti Lauri Myllyvirta; ticari havacılıktaki geçmiş şoklara; özellikle 2001’deki 9 Eylül terörist saldırılarına ve on yıl önce gerçekleşen Eyjafjallajökull volkanik patlamasına değinerek “Bu olayların hiçbiri, devam eden corona virüsü krizi kadar küresel bazda ve dramatik bir etkiye sahip değildi” dedi.
Mart ayının son haftasındaki tarifeli uçuşların sayısı, bir yıl önceki aynı dönemin neredeyse yarısı kadardı çünkü dünya çapında hükümetler salgını kontrol altına alabilmek için hava yolculuğunu kısıtladı.
Nisan ayının ilk haftasında; İngiltere, Hong Kong ve İsviçre gibi aktarma merkezlerinin uçuş sayılarında yüzde 90’dan fazla azalma görüldü. Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği verilerine göre, tüm uçuş sayıları bu ay itibariyle yüzde 70 oranında azaldı.
OTOMOTİV KAYNAKLI SALINIM DA AZALDI
Diğer ulaşım şekillerinden kaynaklanan kirlilik de azaldı. Avrupa’da otomobil ve motosikletlerden kaynaklanan emisyonlar, kriz başladığından bu yana yüzde 88 düştü.
Hava yolu şirketleri iflasın eşiğinden kurtulmak için devletlerden finansal destek talep ederken, hava kirliliği konusunda endişeli olan çevreciler havacılıkta daha fazla vergilendirme yapılmasını talep ediyor. Herhangi bir finansal destek paketinin emisyonları azaltma ve daha iyi çalışma koşulları içermesi gerektiği vurgulanıyor.
ABD, hava yollarına 50 milyar dolarlık kredi ve teminat tahsis ederken, Norveç, İtalya, Avustralya ve Yeni Zelanda gibi ülkelerin hepsi de çeşitli destek paketleri sağladı.
Uluslararası Temiz Taşımacılık Konseyi’ne göre, 2018 yılında ticari uçuşlardan kaynaklanan küresel karbondioksit emisyonları 918 milyon ton idi. Bu rakam, fosil yakıt kullanımından kaynaklanan karbon emisyonlarının yüzde 2,4’ü.
UTTK, rakamın son 5 yılda yüzde 32 oranında arttığını tahmin ediyor.
Güncelleme Tarihi: 13 Nisan 2020, 10:01