Ülkelere ekonomilerinin sağlığına dayalı olarak kredi puanları veren derecelendirme firması S&P Global, yükselen deniz seviyelerinin olası etkilerini ve daha düzenli şekilde görülür hale gelen sıcak hava dalgaları, kuraklık ve fırtınaları inceleyen bir rapor yayımladı.

Hükümetlerin bu yeni iklim değişikliği politikalarından büyük ölçüde kaçındığı bir temel senaryoda, düşük ve düşük-orta gelirli ülkelerin, daha zengin olanlardan ortalama 3,6 kat daha fazla GSYH hasıla kaybı görmesi muhtemel.

Bangladeş, Hindistan, Pakistan ve Sri Lanka’nın orman yangınlarına, sel baskınlarına, büyük fırtınalara ve ayrıca su kıtlığına maruz kalması, Güney Asya’nın GSYH’sinin %10-18’inin risk altında olduğu anlamına geliyor. Bu da Kuzey Amerika’nınkinin kabaca üç katı ve en az etkilenen bölge olan Avrupa’dan 10 kat daha fazla.

Orta Asya, Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Sahra Altı Afrika bölgeleri de büyük kayıplarla karşı karşıya. Doğu Asya ve Pasifik ülkeleri, Sahra Altı Afrika ile benzer seviyelerde bu etkilere maruz kalıyor ancak bunun başlıca nedeni sıcak hava dalgaları ve kuraklıktan ziyade fırtınalar ve seller.

S&P’nin hükümet kredi analisti Roberto Sifon-Arevalo, “Farklı derecelerde, bu dünya için bir sorun. Sonuçlar dünyanın daha yoksul bölgelerinin çoğu için uluslararası desteğe duyulan ihtiyacı vurguluyor” dedi.

Çoğu ülke için, iklim değişikliğine maruz kalma ve iklim değişikliğinden kaynaklanan maliyetler halihazırda artıyor. Sigorta şirketi Swiss Re’ye göre son 10 yılda sadece fırtınalar, orman yangınları ve sel felaketleri küresel boyutta GSYH’nin yaklaşık %0,3’ü kadar kayıplara neden oldu.

Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO) ayrıca, son 50 yılda dünyanın herhangi bir yerinde, ortalama düzeyde hava, iklim veya su ile ilgili bir felaketin meydana geldiğini ve günlük 115 ölüme ve 202 milyon doların üzerinde kayba sebep olduğunun hesabını yaptı.

S&P’den Sifon-Arevalo, büyük kasırgalardan sonra Karayip Adaları gibi bazı ülkelerin aşırı hava koşulları nedeniyle kredi notlarında düşüş yaşadığını söyledi.